Sana karlar altında yüreğimi açınca,
Bir lahza gözlerime, sessizce baktın geçtin.
Bin yıllık cümlelerle, gözlerimden kaçınca,
Kalbimde sönmeyecek ateşi yaktın geçtin.
İmkansız bir hayaldi gecelerde kurduğum.
Yüreğim göğsüme sığmıyor artık.
Dar deme güzel yar, dar böyle olmaz.
Gidişine sebep aradı mantık.
Var deme güzel yar, var böyle olmaz.
Mizana varınca olma davacı.
Sabır zorlamazdı bu kadar beni,
Kaderin yekünü keder olmasa.
Feleğe çatardım düşleyip seni,
Kaderin üstünde kader olmasa.
Diş sıkıp beklemek imandan emir,
Ayrıldı yollarımız tırnak gibi etinden.
Dargınım yollar gibi gözlerine dargınım.
Hazreti Adem gibi kovuldum cennetinden.
Sürgünüm dünya gibi gözlerine sürgünüm.
Analar yavrusuyla, ağlar çaresiz bekler,
Zaman geçiyor da geçmiyor aşkın.
Sel oldu gözümden çağlayan taşkın.
Bir döksem içimi kalırsın şaşkın.
Şiirler de artık olmuyor derman.
Unutmadım gözü ela dilberi,
Koyamadım adını, ne aşktır bu ne sevda.
Göğsümde yüreğimin atma sebebi sensin.
Ne vazgeçiş sözlerim ne de buruk bir veda.
Gözlerimin uykuyu satma sebebi sensin.
Sevdamın peşine hasret eklerim.
Gelmezsin bilirim, ama beklerim.
Mideme sığmıyor kelebeklerim,
Bir kelebek ömrü, gelsen ne olur?
Saçlarıma düştü tel tel aklarım.
En uzun geceymiş Aralık sekiz.
Işığım sendedir nerdesin ortak?
Gidişin, düşümle olmuyor ikiz.
Varlığım sendedir nerdesin ortak?
Sözlerim sanaydı çabuk unuttun.
Ey yüz asırlık orman, ey heybetli ağaçlar.
Bulutlara uzanan dallarınız nicedir?
Selam gönderdi size suya hasret yamaçlar.
Söyleyin yağmurlarla hallarınız nicedir?
Toprağı bir tutarken gökleri ayırdınız.
Yaprak gibi dökülür, toprak gibi kururum.
Ellerine el değse değen eli vururum.
Paçavradır karşında aşka dair gururum.
Kim sökecek içimden bitmeyen hasretini?
Kim dağıtacak söyle, ruhumun kasvetini?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!