Bir hayalin peşinde mum gibi yanıyordum,
Ateşi gözlerinin renginden tanıyordum.
Bu sevda yüreğimde bitecek sanıyordum,
Anladım ki benimle mezara girecekmiş.
O yarin güldüğünü kabirde görecekmiş.
Gün olup yüzüme gülmesen bile,
Ben seni sebepsiz, çıkarsız sevdim.
Dostlarım acısa düşürsen dile,
Ben seni sebepsiz, çıkarsız sevdim.
Sevdanın teline değdi mızrabım.
Gözlerinin renginde kalemin mürekkebi.
Senden başka birini yazarsa kıracağım.
Ne tebessüm ne selam yüreğimin talebi.
Git desen de gitmeden yanında duracağım.
Sensin bütün mesaim, seni sevmektir işim.
Yükü beyaz melekler avcuna konmak ister.
Ellerini semaya kaldır ela gözlü yar.
Bir dua et Allah’a, kerametini göster.
Ne kadar olmaz varsa oldur ela gözlü yar.
Ahraz sesini duyar, âmâ yüzünü görür.
Öyle sevdim ki seni kıskandı nur melekler.
Tuttu kayan yıldızlar, gözlerinden dilekler.
Tebessümünle açtı bahar kokan çiçekler.
Benimse yüreğimde bir kuru ot bitmedi,
Milyarları topladım bir tırnağın etmedi.
Küçülür karşında göz bebeklerim.
Ağladım ağladım ağladım .... .
Sen gittin gideli mahzun beklerim.
Ağladım ağladım ağladım .... .
Döküldü gözümden isyanlı hece,
Sen güldüğün sürece uğramaz ülkeme güz.
Varsın başkalarıyla gülsün ela gözlerin.
Nefes gibi umudum ve ben ölmedim henüz.
Hala yaşadığımı bilsin ela gözlerin.
Kirpiğinin altında saklıyorsun cenneti,
Yeni bir hayatın adımlarını,
Düşe kalka atıyorum ey dünya.
Al şimdi geçmişin yarımlarını.
Tamamlayıp satıyorum ey dünya.
Neden mutlu etmez neden üzersin?
Yangınlar üşütürken içimi,
Kar beyaz karanlığı yorgan edip üstüme,
Seni bekliyorum kainatın bittiği yerde.
Ve sen çıkageliyorsun bir eylül akşamı.
Ağaçlardan dökülen ayak izlerin var yerlerde.
Ellerimi tutuyorsun sanki.
Altı yıllık gebeyim, sevdamız doğdu ölü.
Bir damla suya muhtaç, yürüyüp geçtim çölü.
Üşütürse ruhunu sevdanın hoyrat yeli,
Ellerini yüzüne sürmeden geleceğim.
Dolu dizgin dört nala durmadan geleceğim.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!