Gururu kenara bırakıp sana,
Gel diye yalvarsam gelecek misin?
Gözünün zekatı düşerse bana,
Gül diye yalvarsam gülecek misin?
Kırk yılda bir lahza tebessüm eyle.
Kime kaldın yalan dünya?
Elbet ben de gideceğim.
Yarım kalıp her bir rüya,
Elbet ben de gideceğim.
Merakım yok kıyamete.
Ve gökkuşağının bittiği yerde,
Bir tebessüm ile bekliyorsun sen.
Kuşların güneye gittiği yerde,
Dünyaya bir mevsim ekliyorsun sen.
Dünyanın yedisi sende okundu.
Aynanın karşısında gözlerimin içinden,
Gözlerinin içine bakmadığım gün olmaz.
Ve sessizce bir tutam, uzanıp da saçından,
Çıra alıp ruhumu, yakmadığım gün olmaz.
Dünya umrumda değil, varsın herkes unutsun.
Zifiri bir sessizlik var kulaklarımda.
Damarlarımda akan kanın sesini duyuyorum.
Ay ışığı vururken denizin dalgalarına,
Dalgaların içinde bir yer buluyorum.
O yerde saklıyorum en mahrem hislerimi.
Vuslatına delalet, bir gün hayra yormadan.
Gördüğüm şu rüyaya hakkım helal olmasın.
Kopacaksa kıyamet sevdiğimi sarmadan,
Hala dönen dünyaya hakkım helal olmasın.
Yapraklar dökülürken takvimler mi yalancı?
Yoksa zaman yolcuyken gözlerin mi bir hancı?
İçime dolan nefes, verdiğimle yabancı.
Akrebin kıskacında yelkovandı hasretin.
Gerçeğin sığlığından hayallerde derine,
Derdimi anlatayım, acıma bana e mi?
Bir nefeslik umuda bir ömrümü bağladım.
Ben mi yanlış anladım yoksa sevda böyle mi?
Gülmek bilmedi yüzüm, yokluğuna ağladım.
Üstü kalsın her şeyin, aşkın hesabı olmaz.
Çık aklımdan ne olur, uyumak istiyorum.
Yoruldum hasretinden, artık gücüm yetmiyor.
Bıraktığın yaştayım büyümek istiyorum.
Gönlümün takvimleri dünyayla bir gitmiyor.
Bırakmadın giderken umudumda kırıntı,
Düşlerim kalbime rest çekti bu gece.
Yıldızlar seyre daldı kendi iç savaşımı.
Gözümün feri gibi söndü yıldızlar.
Bir gecede aldım yetmiş yıllık yaşımı.
Diz çöktü önümde ela gözlü hırsızlar.
Ve yoluma baş koydu, yolu yitik yalnızlar.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!