Meşakkat yaşamak lakin unutmasak,
Her şeyden önce bir tutam insan olmak,
Adalet, adalet diye çalkalanmak,
Gerektiğinde zihinlere haykırmak,
Yetmezse suskunluğumuzla sıçramak,
Zor iş doğrusu, bir tutam insan olmak!
Hasta bir adam, sesi çıkmaz
Şeref yoksunu diğeri, ruhu duymaz
İnim inim inlerken biri
Diğerinin hiç mi hiç umurunda olmaz
İnsanlık burada çalışmaz, yaz bir kenara; yaz!
Doğu'dan Batı'ya ses, hiç mi ulaşmaz?
Ne kadar da kirli dünyanın mavisi
Oysa ne müthişti uzaydan kendisi
Yemeden dünyanın rezil sillesini
Gösteriniz kameraların yerini
Sallayalım beraber ellerimizi
Kapının ardındaki yolcunun kokusu
Ardındaki kapının korkudan yontusu
Kaynıyor kazan, hepten bire yol ne zaman
İçten içe, hiçten içe nâs; yok tortusu
Pişti erenler, gönül verenler ne zaman
Ney'in sadâsı hamd ola, ya ben korkusu
Bir amca gördüm bugün
Ufalıyordu bir şeyleri
Çehresi gibiydi bir ağacın
Parlıyordu gözleri
Göremediğim gözleri
Sımsıkı bağlıydı hayata sanki
Hakikat ne güzel nimet
Ah bir bilsen
Bu nasıl bir izzet
Keşke görebilsen
Hakikat ne güzel nimet
Hezeyanlı iplik, muannid örgü
Ne kalp gözü ne de saf vicdan özü
Kendini bilmeyen akıl, pek büyük
Bildim der, bindi yük; eyvah der, düştük
Meraktan kıvranan insan
Derdine yanan âşık (!)
Hep kendine insan
Bir kendine âşık
Öyle seviyor ki adam
Açsa da kanatlarını tavus
Ayaklarının tozu konuştu
Hâl diliyle der, güzelliğim sus
Büyüklük Yaratıcıma mahsus
Öyle alçaldı, uçmadan uçtu
Lekeleriyle vardı bu hayatta
Bıkmıştı artık ama
Gerçekten bıkmıştı
Susmaya kalkıştı, olmadı
Elinde patladı kızgınlığı
Suçlamaya başladı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!