Al götür dağların ardına beni anne
Buraların havasına alışamadım
İnsanları ile tanışamadım
Al götür sanki yaşayamadım anne
Al götür yalan dünyadan anne
Katık sözlerinize, çatık yüreğinize
alıştım artık...
miskini sövmenize, kurnazı övmenize
alıştım artık...
Odam çok soğuk
kış mı geldi dersiniz
bulutlar çok kara
yaş mı geldi dersiniz
Elim kalbime ulaşabilse
söküp alabilsem bu acıyı
içimden bir çıkabilse
kusup atabilsem bu acıyı
Kulaklar duyabilse
yar olsan şu gönlüme
düşmem dünyanın derdine
acıyı sorsan özüme
kapılsan gönlümün seline
sefa gelsen yüreğime
Bir gün beni arayacaksın
hallerimi soracaksın
utanarak af dileyeceksin
kusura bakma affetmem
kalbimi isteyeceksin benden
Tahtadan bir gemim olsun
Alıp götürsün beni uzaklara
Gözyaşım sulara dökülsün
Hüznüm deryalara, gemim kıyılara vursun
Tahtadan bir evim olsun
Toprak güle
Gül toprağa muhtaç
Gül dikene
Diken güle muhtaç
Toprakta güle
Dikende güle muhtaç
Gözlerime toz kaçtı derdim;
birilerinin ağladığımı anlamaması için
oysa bilemezdiler;
tozlu gözyaşlarımla yüreğimin çoktan bulandığını...
Kanatlanıp uçmak isterdim
gökleri görmek isterdim
dünyayı seyretmek isterdim yukarıdan
kibirsizce kimseyi küçümsemeden
mesken edinirdim gökleri
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!