Vurma mazluma silleyi!
Kendin çekersin çileyi,
Hiç düşünme hiç hileyi
Kalp gözün hep açık olsun.
Karıncayı görsün gözün,
İçime bir ateş düştü,
Saat dokuzu beş geçe.
Yandım Atam ölmüştü,
Saat dokuzu beş geçe.
Bin dokuz yüz otuz sekiz,
Aşk gönül’e düşmeyince,
Sevda alev almaz yanmaz,
Sevgi değer bilmeyince,
Yüreklere dolmaz Ayşe’m.
Baharlar gelip geçse de,
Öyle bir aşka düşte,
Sallansın o yüreğin.
Görmüyorsan gör düşte,
Bağlansın tüm bedenin.
Söyleseler dağlara,
Sorman dostlar acım büyük,
Bugün öldü ala kedi,
Avucuma boncuk boncuk
Yaşlar döktü ala kedi.
Karanlıkta yürüyordum,
Verdiğin sözlerin ne oldu gülüm?
Şımarmış özünden dönmüş o gönlün,
Ne oldum delisi olmuş o gönlün,
Bu son çağrı sana artık sen düşün.
Gönlümü gönlüne verdim yetmedi,
Mecnun gibi kuru çölü gezdiler,
Ferhat gibi koca dağı deldiler,
Kerem’e Aslı’yı sevdirmediler,
Aşk işte o zaman güzelmiş gülüm.
Veysel’im boşuna çalmamış sazı,
Dolaşamadım Dünya’yı,
Gittim Konya’da bekledim,
Örnek aldım Mevlana’yı,
Dostluğa dostluk ekledim.
Hep dostluğa önem vermiş,
Önceleri tanımazdım,
Oysa askermiş Atalay.
Seyrederdim karışmazdım,
Meğer nefermiş Atalay.
Gençliğimi gördüm onda,
Sevgiyle açılmış aşkların yolu,
Sen sev dedin sanki biz sevmedik mi?
Beni bir an değil bir ömür boyu,
Sen sev dedin sanki biz sevmedik mi?
El açtım yalvardım yüce Mevla’ya,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!