İnsanlar sahte gülücüklerle bezenmiş, maskelerini takmışlar...
Komşum aç-susuzmuş,
Dayım hasta yatıyormuş,
Annemse için için ağlıyormuş,
Yıllar sonra tekrar uğramıştı bana..
Günlerce hasbihal ettik,dertleştik kahvehane masalarında,
Yudumladığım çayın tadı,
Tenefüs ettiğim havanın kokusu bile bambaşka olmuştu onun yanında...
Sabah saat yedi civarı…
Aylardan Ocak ayı…
Yağmurlu bir hafta sonunda…
Otobüs beklemekteyim, olmayan durakta…
Düşündüm bir an…
Ömrüm varsa…
Aşığım sana,
Ey! vatan denilen nazlı gelin...
Aşığım,
sana...
Aşığım,
her karış toprağına.
Ah! deli gönül ah!
Seni çok özledim...
Yollar uzak,inan gelmeyi çok istedim.
Sanma ki unuttu,arayıp sormuyor,
Hatıralar var ya, onlar seni unutturmuyor.
Ben, gecelerin adamıyım...
sahteliklerden kaçar,
gerçekleri yaşarım...
İşte bu yüzden
Gelecekler geldiği zaman,
Hep bir sonraki gelecek, beklenecek.
Sanmaki insanoğlu ömrün zevk-sefa içinde sürüp gidecek,
Bu dünya yalancı dünya elbet birgün sonu görülecek;
Her başlangıcın bir sonu vardır,ölümdür asıl beklenen gerçek!
................
Düşün! ...
Bir sabah uyanmışsın...
Korkuların başa gelmiş...
Herşeyini emanet ettiklerin, ne varsa hiç etmiş! ...
Düşün! ...
Mecnun Leyla'ya,
Ferhat Şirin'e,
Kerem Aslı'ya,
Bense sana bağlanmışım.
Leyla Mecnun'u,
Ölüm sessizliği sarmıştı tüm siperlerin içini…
Bekliyordu,Mehmetçik o son “ölüm” emrini…
Onlar ki bunun için gelmemiş miydi? ...
Her biri vatan için şehit düşmeliydi…
Zaten her yüreği yananın buydu son dileği…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!