Nasıl baktın? Öyle bakılır mı? Hiç
Mecnun’a döndürdün baka baka sen.
Yak dediysem; böyle yakılır mı hiç
Közlere döndürdün yaka yaka sen.
Gayri bundan sonra benim halim güç
Ateş değilsen eğer, girme gönlüme sakın!
Orda ne vefasızlar, yandılar kül oldular.
Dayanabilir misin? Önce haline bakın
Benim gönül ateşim çünkü, hep harlı yanar.
Dayanabilirsen gel, tutuşalım özöze
Takvimlerde kalsın yaşlar,
Çatılmasın artık kaşlar
Hayat kırktan sonra başlar,
Duymadın mı yoksa söyle
Bir ıslık çal, şarkı söyle.
Bu nasıl sevdaymış ki! Mecnun’a döndürdü beni
Sensiz geçen gecelerin sabahını sor bana.
Kimbilir; kaç gece kaç defa sevdim-öptüm seni
Sevabını bilirim de, günahını sor bana.
Sanırdım ki! Su boğmayacak, ateş yakmayacak
Günün son ışıkları daha vurmadan cama,
Özlüyorum seni, güneşin battığı yerden.
Geceler ne kadar ruhumu atsa da, gama
Seviyorum seni, kalbimin attığı yerden.
Ay gibi süzülürken odama; melalini
O ne bakıştı öyle-yüreğimi yaktınız
Böyle mi bakarsınız siz her baktığınıza?
Bir aşk gibi değil de-ateş gibi aktınız
Bakar da geçer misiniz her yaktığınıza?
Siz! Hiç bir gönül’e, gönül bağlamadınız mı?
O güzel cemalini sürme çeksem kirpiklerime
Gözlerimden o güzelliğin, gitmese hiç gitmese
Kokladığım hava ile seni çeksem ciğerime
Kokladıkça koklasam dursam, yetmese hiç yetmese
Yandıkça daha yansa-yaktıkça daha yaksa beni
Gönlümün yanında Mecnun nedir ki
Leyla’ dan başkasını görmeyen kör.
Sevda denen şey, öyle bir şeydir ki,
Sen aşkı, sevdayı gel de, bende gör.
Yaşanır, duyulur görünmez gözle,
Herşey gelip-geçivermiş bir an gibi şu dünyada,
Mutluluk dediğimiz şey, hep yarım kalmış şarkılar.
Şu kısacık ömrümüzün; görmüşüz de bir rüyada
Ha yaşanmış ha yaşanmamış, hayalden ne farkı var?
Bir zamanlar daldan-dala uçan kelebekler gibi
Gönül kimi severse, yalnız onunla olur
İki yerde olamaz,bir gönül ayni anda.
Ya kendindedir gönül, ya da, sevdiğindedir
Nerdeyse onunladır gönül, ayni zamanda.
Bir bakarım içimde yok, bakarım arşdadır
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!