Hangi gönül aşka düşer de, yanmaz?
Ateşin kor hali közleri gibi.
Hangi ateş var ki, yansa da yakmaz
Sevdiğin, yakıcı gözleri gibi.
Gül düştü suya, sular dalgalandı
Ah, bu ikindi sonrası zamanları, yokmu ya
Gün gibi; ömrümün sonu gibi geliyor bana,
Bir ikindi ezan sesi yayılırken dünyaya,
Akşamım yakın derken, zamanım gülüyor bana.
İkindi, akşam arası, ne hüzünlü bir zaman
Bilmiyorum benimle küsmüsün barışık mı?
Ne bıraktın peşimi, ne de vazgeçiyorsun.
Senin gönül işlerin bu kadar karışık mı?
Keder ektin içime mutluluk biçiyorsun.
Ağlatır, bakmıyorsun gözümün yaşlarına
Birbirimize sarılmadan ayrıldık
Demek ki senden ayrı kalacağım var
Sen bir yana-bende bir yana savrulduk
Benim bundan sonra ne olacağım var
Kalbim paramparça, gönlüm efkarlarda
Çamlar sıralanmış yolun her iki yönünde,
Pencereden bakınca, kendimden geçiyorum.
Dünyanın güzelliği gözlerimin önünde,
Yaşamıyorum sanki bir rüya içiyorum.
Derinlere dalınca biraz daha yakınca,
Bu gece sabah olmasın durdurun saatleri
Hayallerime bu gece sevdiğim yâr gelecek
Sanıyorum ki tutacak verdiği vaatleri
Biliyorum bu gece, gözyaşlarımı silecek
Yine sabah olmak üzre gözlerim saatlerde
Kaşları yay-kirpikleri ok, gözleri eladır
Ah, o bakışları ne beladır-ne beladır.
Aşkı cehennem gibi bir cenneti âlâdır
O cenneti âlâya her gönül müpteladır.
Yanılmıyorum, Huri’lere benzettiğime
Garip gönüllere bayram gelende,
Diken bayram eder, gül bayram eder.
Bayramın kadrini canlar bilende,
O gü mazi-ati, hal bayram eder.
Alına yazılan kara yazıdır,
Sabah oldu sağselâmet uyandım
Aşk düştü içime, aşk ile yandım.
Kendimi bir bayram gününde sandım
Doğan güne selâm olsun mutluyum.
Sevinçliyim, neş’eliyim, kutluyum
Giderken ardıma bir bakıp gittim,
Gönlüm ne dünya, ne alemde kaldı.
Dünyalık herşeyimi yakıp gittim,
Yalnız, o aşk dolu bir demde kaldı.
Gönlüm sevgilerle, yaşar giderdi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!