Korkuyorum
Günün birinde tükenirse dizelerim
Kalemim biterse,
Anlatamazsam gökyüzünün mavisini
Özgürlüğün nefesini,
Korkuyorum ufağım
Hadi git buralardan
Bavuluna sığmaz bunca yaşanmışlık
Bir akşam üstü git
Bir oda dolusu yalnızlık bırak bana
Hemen git, dilin kemiği yok,
Şu yağmurun akışı gibi
Ölüme gülerek koşanlar var
Fedayı onur bilen can veren
Hani sanırlar gelişinden
Heybetinden gür sesinden
Yüklü kadınlar bebeğini doğurur
Yüzüne bakınca değişir her şey
Pembeleşir dünya
Dumanı tüten müstakil han olur gönlüm
Kediler mırıldanır kuzular zıplar
Tavşanlar şen şakrak hür
Gülümseyince gözlerin
Öyle suskun durma arkadaş
Kalk hadi çabuk !
Demli bir çay ısmarla kendine
İnsan bulamıyorsan yanında
Bırak kediler mırıldansın kapında
Yapma konuşma duvarlarla
Oysa herkes bilir sonunu
Her hikayenin budur sorunu
Kimi yanlızlığa içer, yelken açar
Kaçar kalabalıktan kaçar.
Kiminin vardır bir karın ağrısı,
Başına beladır sanrısı hırsı
Yaramazlık yapma dendiğinde dinlemiş gibi yapan
Arkasını dönünce dahada arsızlaşan
Şımaran çocuklardık
Bazense ciddi bir baba bakışında sükut olurduk
Ulan ne efendi olurduk bir görsen o an
Saygıdan mı korkudan mı bilinmez…
Düşlerim var sınıfsız
Zenginsiz fukarasız
Gönlümde hayali var
Güneşli günler zindansız
Hani bir yanım bahar
Tomurcukları sıralanmış
Zordur aç kalmak açıkta kalmak
İnsani bir şey bildiğin
Kimi üç öğün kimi iki öğün
Diyor doktorlar,
Öğün atlamayın dikkatli olun
Et ciğer fasulye yanında somun
Garipler doymuyor çocuklar çıplak
Analar süt kesti oldular kurak
Bu hali ne yapak kimlere sorak
İnsanlık pul olmuş artık gözümde
Senin yediğini o hiç görmemiş
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!