Sabıhın bir kör saati
Yasladım kendimi gül hüznü duvarlara
Sebebsiz bir fırtınadan arta kalan şehrin
O boş ve viran sokaklarının birinde.
Sensizliği yaşamak doyasıya
Parçalanmış hayatların içinde,
Yitik bir yolcuyum,
Her gidilen yolda,
Dönülmez bir umut yüreğim.
Kıyısında kalmışım zamanın,
Hüzünlü bir sonbaharda tanıdım onu
Hikayesi neydi,kimdi? neyin nesiydi? bilinmez
Ama tek bildiğim yalandı
Gün geçmiyor ki aklımdaydı.
Güneşin tenine aksettiği
Vatan olsun topragın bana
Yaşamak isterdim kucagında
Küçük bir çiçek edasıyla
Yaşamak isterim ana
Sende bırakma beni
Daha tazecik yiğitdi
Bir kuş edasıyla göklerde
Sevgiye dair bir şarkı söylerdi
Yine böyle bir gecede
Başlamıştı hikayesi
Ve daha çocukken hayattan
Karanlık suların aydınlığa,
Bir bebenin memeye hasret ağlaması,
Göz yaşlarının denizlere karışması,
Ve bir annenin şevkati gibi özledim seni.
yürü yollarda türkü söyle
bağır çağır
türkü söyle
baharı çağırıyor koş
tüm ülkeyi saran bahar çiçekleri çağırıyor
sevgi ile güneş ile
Toprağın bereketi
Yüreğimin sesi
Kucak kucak sevgi
Bazı hüzünlü bir şarkı
Bazen kavgada devrimci
Kimi sahil boyu
Güzel günlere yelken açtık
Peşimizde onbinler
Umutduk şimdi dağlarda
Ezgi olduk dillerde dolandık.
Bir gece karanlıklardan
Gökyüzü dua eder gibi
Umuda doğru giden yolumuzun
Aydınlık ve açık olması için
İçimizde hep aynı his
Gün gelecek yıkılacak bu köhne
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!