Hep gün batımında yürüdüm güneşten gölgeler bırakırken arkamda, karanlıkta aradım en derin aydınlıkları, aydınlıklar bu kadar karanlıkken, hep aynı şarkı sözleri kaldı cebimde sen uzaklardan gelen düş yangını, ömrünce seni aramış kırık bir beste
Ben yoluna sürgün gül destekli kelepçe, sen lale goncasındaki ilahe
Ben bahar akşamlarının üstüne çöken kışım, yapraklarını dökmüş hasret
Sen gecenin koynuna saklanan güneş, yapraklarıma yağan sağanaksın
Aşık bir adamın uzaklardaki sevdiği, bütün mevsimlere inat sevilen kadınsın sen
Aşk türkülerini söylemekten korkuyorlar
sevda dilden gönüle düşer diye
Şafaktan korkuyorlar
bulutları çekiyorlar eteğinden saklıyorlar yeni doğan günü
kapatıyorlar güneşi
NE OLUR AFFET BENİ (Hiçbir şiir anlatamıyor seni, ne olur kadınım affet beni)
Yüreğimin bütün sözcüklerini kullanıp tarif edemedim seni, kelamımdan düşen alfabemin çekingen harfleriyle,
Gözlerimden düşen yaşların mühründe ilahe gibi sevdim seni.
Şiirlerimde anlattım seni kendime
Yetmedi yetiremedim
Hasan Hüseyin dedi ya usta
Haziranda ölmek zor
can garip, can suskun, can paramparça dedi ya Ahmed Arif
Nazım olmak zor usta
doğanın
Yağmurlar taşırdın gök mavisi bulutların terk ettiği yüreğime.
Sen sevda şehrinin destansı sesiydin.
Bu yüzden sen kokarsın
Sevda şehrim her gece.
Ve ben tüm sevgisizliklere inat
Sevdayı seçtim
Kasıp kavuran sevdaydı içimde kopan fırtınalar
Bütün yolları sana çıkan çıkmaz sokaklardan geldim
Yokluğunun yangın yeri olan yüreğime.
Hazan renkli günlerle doldururken yüreğimin kovuklarını
Hüzün dolusu günlerle kovaladım zamanı…
Karanlık odamda zamanı unuttum
Sevda yükünün altında ezilip
Bakarken giden sevgiliye
Aşka dair ne varsa
Vazgeçersin sanki
Donar yüzünde gülümsemen
Ellerinde veda
Sensiz nefes aldığım zamanları ömrümden siliyorum,tecrit edildiğim hücremde cehennem ateşlerinde yanarken soluksuz senin aşkının emekçisiyim ben,eşhalsiz intiharları silmişim özümden, gözlerimi mıhlamışım ya gönül haznene, ömür haneme yazılan düşsüzlüğüme yanıyorum.
Ferhat sabrında aşkı giyindim üstümeMecnun tadında hüznü yükledim heybeme sevdan kanıyor yüreğimde ben kanıyorum yavaş yavaş içime tozlu çekmecelerde saklanan gül gibi, her yaprağımda bir hikaye, her dikenimde bülbül ağıdı, güz sancılarımda hasret, hazanımda tek mısralık düş kokulu senlerim var benim
Sensiz nefes aldığı zamanları ömrümden siliyorum. Tecrit edildiğim hücremde cehennem alevlerinde yanarken soluksuz bir aşk neferiyim sanki, eşgalsiz intiharlar yanı başımda, gözlerini mıhlamışım ya gönül hazneme, ömür haneme yazılan düşşüzlüğümde sallanıyorum.
Ferhat sabrında aşkı giyinmişim üstüme, Mecnun tadınla hüznü yüklemişim heybeme, yaralarım kanıyor, kimse bilmiyor. Tozlu çekmecelerde saklanan gül gibiyim, her yaprağımda bir hikaye, her dikenimde bülbül ağıtı, güz sancılarımda ayrılık, hazanımda tek mısralık düş kokulu heveslerim var..
Son kez konuşsam
Bir vedanın ruhuna aykırı isyanlarımı anlatsam kendime
Bitenleri anlatsam ve bende kalanları
Uykusuz türkü gibi dilime yapışanları
Solmuş papatya kokusunda sevdanın
Yalancı şiirlere malzeme olduğunu




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!