Bir anadan doğmuş
Bebecik kız olmuş
Baba kız oldu diye
Bağırmış
Yedi ced,yedi düvel horlamış
Belki doğuda,belki batıda
Güz yaprakları dökülürken ayaklarımın dibine
Mevsimlerden hazan
Ben hüzün mevsimini yaşıyordum
Dört mevsimde
Geceler benimdide gündüzümde dönmüşken geceye
Bir çift göz bekledim kararmış gökyüzünde
Bana gel sevgilim…
Sevda sözlerinle gel...
Tek bir söz bile söyleme
Suskunluğunla gel.
Utangaçlığınla..
Güçsüzlüğünle
Aşk yakarıyor
Anlatıyor dur durak bilmeden,
Kurulan meclislerde,
Yakılan kandil ışığının altında,
Etrafı sarılmışken
Sanki kurtlar sofrasında
Hüzün var/ şehrin nem kokulu sokaklarında..
hüzzam bir şarkı mırıldanıyorum bir başıma..
Nedendir bilmem..
Bugün matemim var,
Bu ne deli bir rüzgar,
Kimleri savuruyor böyle..
Öldük sandılar kuş misali
her tan açışında / her gün batışında
toz olup uçtuk
tomurcuk zerrelerinde
suladık toprağı al kanlarımızla
yavuklularımıza sarılmadan
Dil işte kemiği yok
İsilikli kıç gibi ishal olmuş kelimeler yerli yersiz dökülüyor.
Hükmetmenin porno hali
Et pazarından kılık beğenmeğe benziyor
O kadar çocuktu ki yüreği, ölürken çemberin peşinden koşuyordu.
O kadar çocuktu ki yüreği ölürken çemberi peşinden koşuyordu
oysa götürürlerken dizleri taze kanıyordu
o kadar çocuktu ki gözlerinden yaş damlarken
sessizce bir şarkıya başladı
halkların kardeşliği adında
Yüreğim üşürdü zembereği kırık saatlerin belirsiz zamanlarında
Ben seni düşünürdüm
Başka mevsimlerin sağanak yağmurlarında
Zemberinin sert tipilerinin altında
Başka diyarların sıcaklarında
Ben üşür, çok üşürdüm nefesinin hayalinde ısınırdım
Zindan duvarları gibi olsada bedenin
Kararmasın yüreğin,
Kavganı diri tut,
Mücadele alanıdır bu
Pencereden giren ışık
Isıtacak yüreğini
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!