Ali Kamil Şiirleri - Şair Ali Kamil

Terkediyorum artık kendimi
Bir yağmur yağıyor önce ağırdan
Önce ıslandığımı anlamadan
Turluyorum kendimi boydan boya
Veda busesini dokundurmak için yanağına
Yağmur yağıyor yavaş yavaş

Tümceler yorgun, kelamlar bitik
bir başak tarlasının tırpanlanmış rüzgarından geri kalan hüzünüm

Yaşanmışıklıklar var içimde biriktirdiğim,
ceplerimi mesken tutmuş düşler
düşünceler var yüreğimin sol üst köşesinde...

Sıkı tut korkusuzluğun cesaretini yüreğinde
Yiğitlik savaş alanına bir adımlık yol
Yaşamak savaşmaktı...r yiğit yüreklim
Bizler yaşamaktan hiç korkmadıkki
Ve bize hastır
Savaşırken yeniden doğmak

Denizlerin maviliğini gördüğüm kadar.
gözlerinde, gördüm gökyüzünün maviliğini
gözlerimi kapadığımda gördüğüm
bir dünya şimdilerde o deniz ve gökyüzü
uçsuz bucaksız
yosun kokulu efkarlı mavi dumanlı bir bakış

Masmavi denizin dalgalarında savrulan kum tanesiyim ben
Alt üst olmuş hayallerim kum yığınlarının içinde
Aşkın anlamını senle adlandırmıştım oysa
Devriliyor hatıralar yüreğimin aşk dilinde
Dilimi kana bulayıp canımı yakıyorum
Vakitli vakitsiz gidişlerde yüreğim kanıyor

Şimdi suskunluğumu bozup yazma vakti, ihtilallerden çıkmış devrik masalları, harabe olmuş düşlerimden incitmeden çıkarma vakti.
Parmaklarım ölümler sunarken şiirlerime, mısralara dilenip, elvedalara ağlama vakti
Birikmiş suskunluğumun yanında, kefenimi kundaklama, yüreğimi diri diri yakma vakti

Adımı unutma sevgili, unutma adımı

Terk edilmiş dünyamdayım..
Bütün sokaklar bana dargın..
Dargın bana bütün yollar,
Caddeler ve Kentler
Seni sevdiğim…
Seni istediğim için...

Aşk denilen duyguları geçirdin
Küf tutmaya yüz tutmuş yüreğimden
Ne o ince uzun gerdanın
Ne o ılık doyumsuz dudakların
Ne o papatya kokan saçların
Ne o kemane yayı kaşların

Ağlarını örüyordu zaman vakitsiz gidişlerin zamansız sarkacında
Bağdaş kurmuştu kader kanıtsız günahların gölgesine sığınarak
Güneş tutulmasının ışığında anlattı aşk hikayesini şair
Bir gün gitmeleri,bir gün gelmeleri karanlık düşlerdeki dudak dudağa öpüşmeleri
Bir aşk küresinin içindeki aşk nağmelerini
Öfkenin tohumunda,aşkın şefkatinde,ayrılığın girdabında

Masumdu benim aşklarım.
Ben çocuktum bütün oyunlarda
Şimdi ise azılı bir haramiyim.
Ben almanakta günahkar.
Kendi dünyamda yasaklar yaşarım,
Ne sözlerim ne de dizelerim bellidir,