Uzak bir kente yağmurlar altında ağlayan bir adam
Kıvrak bir yılan gibi içine tohumlanmış kader
En görkemli zamanında göğün
Rüzgar karanlıklara düşürüyor yıldızları
Heybetli bir ateş yanıyor döşün içinde bilindik yerde
Sarmaşık güller alaz ateşinde baygın
Zaman kendi lanetinde kırıldı, ben kendimden gideli çok oldu
Yüreğim ayazlarda, sol yanıma kırağı vurdu üşüdü
Şiirlerim öldü bugün benim
Küf kokan geceler devrilirken üstüme
Islak bir yola düştü çocukluğum
Aynalarda hüzün rengi bakışlarım anlamsız
Bütün isyanlarımı içime akıtıyorum...
Saklıyorum isyanlarımı
Sakladıkça
Yavaş yavaş
İçten içe çürüyorum
Ve taşıyorum gözyaşlarımla
Aşk girdabının içinde unutulmuş sözler
Dualarla tütsülenirken yazılsa da aşkımızın tarihi
Ferman verilmiş.
Kurulmuş bir sehpa meydana
Yorgun yüreğim mavisindeyken hayatın.
Sallanıyor gecenin gizeminde yüreğim..
Koca bir ömrün özetini yapsam
Kaç satıra sığarki
Düşüncelerimin kavgası
Sevdaların,sevdamın kavgası
Yanılgılar,hatalar
Yaşanmışlıklar ve yaşanmamışlıklar
Düştüğüm aşk ateşinin ağıtlarında uyudum
dinmeyen kanamalara adandığımı bilmeden
yaşlandı çocukluğum
İki gözyaşı boşluğu gibi hayatım
İlk gözyaşım çocukluğum
Son gözyaşım bugünüm
Ruhumun yorgunluğuna bıraktım hayatı
Yüreğim bu kadar kanarken
Kağıttan gemi yapamayan ellerim
Gözlerimde kandırıyorum kendimi
yüreğimse sağlam
seni hapsettiğim günden beri
seni anlatan mısraları satır aralarına saklıyorum
töresizliğin günahlarında rengimi kaybetmeden
tensizliğimle delice sevişiyorum
Yüreğim üşüyor,
Havada bir matem havası,
Ufkun kırmızıya çalan teninden hüznün dökülüyor..
Yüklenip acıya dair ne varsa içimde,
Gecenin kıyısına çıkıyorum …
Geçmişime bakıyorum bu gece
Yoksun! !
Yokluğunu hiçbir kelimeye yakıştıramadım
Binlerce hece yokluğunda
Sensizliği solurken
Yaşadığım düş kırıklığında! ! !
Saatler seni sen geçerken




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!