Nedir derdin , diye sorarlar bana
Derim; yar kalbimi sızlar bıraktı
Anlatırım bazen hep yana yana
Sanki bu içime közler bıraktı
Geri dönmez zaman, var çaldıkları
Ayrılıkmış meğer aşkın silahı
Yaralıyım ondan susar dillerim
Geceler sızlatır zordur sabahı
Titrer hep dizime basar ellerim
Geçen yıl, bu zaman kıstın sesimi
Ayrıyız, İstanbul gibi ortadan
Karşıdan karşıya bakıp geçerim
Aşk şarabı akar sanki aradan
Hasret kadehine alıp içerim
Her gün batımında içim burkulur
Yalnız seni sevdim, yandım sevgine
İnan ki başkası yok benim için
Ben sana vuruldum, düştüm eline
Kaşın yay, kirpiğin ok benim için
Yüzünde, gülüşün süs, güller gibi
Kara gözlerinde beyaz bulutlar
Yarışır sevgiyle bak deli dolu
Saçlarını toplar ikiye katlar
Sar beni içine yak deli dolu
Erisin karların dağ tepesinden
Hayata geliyor canlar, dünyada
Gidiyor seçtiği kendi yoluna
Eğriyi, doğruyu anlar , dünyada
Bakar da öğrenir geçen yılına
Bazı can sağlıklı, bazısı hasta
Bak gözüm açılır dil kilitlenir
Gelip de yar bana baktığın anda
Uçacakmış gibi el kanatlanır
Durup da karşımda baktığın anda
Mutluluktan uçur aşka konarım
Artık, ıslama sen kirpiklerini
Ağlama, akmasın yaşlar yeniden
Kalsın, dünde bırak çektiklerini
Bugün doğar, hayat başlar yeniden
Herkes, sevgilere öyle muhtaçlar
Özlemek; Sevenin kapalı gözü
Beklemek; aşığın sararan yüzü
Seviyorum demek çok ağır sözü
Herkes taşıyamaz dili üstünde
Öyle çok sevmenin bedeli aşktır
Görünmez hastalık, var günümüzde
Bir korku, bir ümit, var gözümüzde
Yaradana dua , var sözümüzde
Belki de, bu diller için, sınandık
Zaten, bu dünyamız bir sınav yeri
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!