Yedik gaflet helvasını
Daldık günah deryasına
Ahir dünya sevdasını
Sattık dünya metasına
Uçtu ahlak, gitti iffet,
Ecel gelip ey dost cana değmeden
Canım gidip varsın Hakk huzuruna
Af dilesin Hakk’tan tövbe eylesin
Zatı cömert Mevlâ’dan irfan dilensin
Hakk varlığına delil boldur
Hakk arayana Kur’an yoldur
Gül koklamak dileyene
Hakk nezdinde Resûl güldür…
Müslim, müslime acımazsa
Gerçek mü’min olamaz
Gerçek mü’min olmayan
Nur’dan nasip alamaz…
Hakk, cemâlin sır eyledi
Kulu merak etsin diye
Kalp gözünü nur eyledi
Nura eren görsün diye…
Hakk, Kur’an’ı ip eyledi
Din-i İslâm gayesi, Hakk’ı kula tanıtmak
Türlü cennet meyvesi, Hakk kuluna tattırmak
Bir yükseliş geliyor emek cephesinden,
Sessizliğin içinden kopup gelen bir fırtına gibi
Sabır taşına dönmüş adeta, içten içe yanan
Ve artık çatlayan volkan, göğe yükselen lavlar gibi...
Öyle bir zaman geliyor ki,
Dünya fani, dünya fani
Ecel gelir vurur canı
Hakk’ı bilen salih kullar
Bulur elbet, cananını
Hakk deyip, öter bülbüller
Bütün kapılar, kapansa yüzüne
Karakışlar çalınsa da, yazına
Her şeyi bırakıp, Hakk’ın ipine
Tutunursan ancak, felâh bulursun…
Hakk’ın sözü ki, yücelerden yüce
Karanlık gecenin, soğuk ayazında,
Silaha sarılan neferler vardı.
Çatlak dudaklarla, sabah namazında,
Allah’a yükselen dualar vardı.
Yârin cemalini seyre doymadan,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!