Ezelden gelipte giderken
Yanlızca geleceğe,
Üzüntüsünü sormadan yüreklerin,
Pazarı olurmu ki sevgilerin?
Canlı gibiyiz gidiyoruz,
Gecelerin gözlerinde yoruluyor sabahlar,
Siyah örtülerden çıkıyor kararan yaşamlar,
Sessizce ağlıyolar renkli mermerlerle çevrilen mezarlara,
Yeri belli olmayan kefensiz yatanlar.
Kayboluyor renklerin ahenkliği,
Zaman içinde ömür bir gül misali,
Yılların güzelleri resim de kalmış,
Kibirli güzellerin haline bakın,
Dip diri tenlerini çizgiler sarmış..
İncileri kıskandıran göz yaşlarını
Seni sevenler için değil,
Seni çok sevenler için değil,
Senin için ölebilecekler için akıtacaksın....
Bir gün selalar okunacak,
Okunan selaları biz de duyacağız.
Kim ölmüş diye düşünürken,
Kendi ismimizle uyanacağız.
Ve bir gün selalar okunacak,
Enerjiye dönüşmüş geçmişim zamanları,
Akıyorum zamanlara rüzgarların sesiyle,
Zamanda dolanıyor bedensiz mavilikler,
Yıldızlarımız kayıyor ruhumuz yükselirken.
Çaresizlikleri atıyorum azmin ateşlerine,
Eritip eritip çarelere dönüştürüyorum.
İnsanca yaşayıp mutlu olmaları için,
Herşeyin çaresi var ölüm dışında diyorum.
Binlerce hayat geliyor,binlercesi gidiyor,
Zaman sonsuzlukta sona eriyor.
Fidanlarımız gençlerimiz sevgisizlik içinde yok oluyor,
Sorumsuzluk sevgisizlik kin olarak geri dönüyor.
Sevgiyle bak fidanlara tomurcuklar oluşmadan,
Hiç bağırdı Ben büyüyüm ben büyüyüm,
Hiçin etrafı çevrilmişti yankı yaptı,
Büyüksün büyüksün.
Hiç sınırları zorluyor etrafını dahada dolduruyordu,
Bağırıyor,bağırıyor benden büyük varmı,
Hiçin hiçliği aklına gelmiyor,
Sen vatanım,
Hürriyet isteyenlerimizle var olmuşsun,
Şehit kanlarıyla yoğrulmuşsun,
Açmışsın kucağını uğrunda ölenlere,
Hürriyet meşalesini yakıp da verenlerle.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!