Atlas çoktan biçilmiş, paydaş yeniler.
Var olan besteye söz yazar yetmeler.
Kabulü çok zor, kusuyor mide. Ciğer,
İrade pespaye, dalkavuk dolu her yer.
Ver mehteri!
Kızıl gökyüzünde aradım seni
Beyaz karlar üzerine düşmüş izlerin.
Sevgiyle bakan yeşil gözlerin,
Yakamozlar arasındaydı maviliklerin.
Zemheri ortasında ılık nefesin;
Hadi sakla şimdi
Gözyaşların hariç ama.
İnanmam,çünkü timsahlarda yer ağlaya ağlaya.
Ağıt yakma
Nutuk asla. Nafile!
Hiç inandırıcı gelmez, olduğu kadar Rabia’ya.
Gün gelir bakılmaz yüzüne
Çöp değer sakındığın gözüne
İtibar da kalmadıysa sözüne
Agam senin buralarda işin ne.
Taşıdın yüksünmeden bunca sene
Polisim ben!
Dayanağım belli, kanunlar ezberlettiler yetkilerimle.
Bindirdiler yetkisiz sorumlulukları vicdanımla bedenime.
Sonra esir ettiler, bütün nezaketime karşı kart vizite.
Polisim ben!
Meşrebine göre
Güveni yok bileğine.
Yine bir yenisini ekledi
Kahpe bu gün Kayseri'de.
Yiğitlik ister,
Ben (ASİL) im;
Nasıl olsa bir dört yıl, sen de vekilim.
Karnım tok çok şükür emekliyim.
Aç kalmasın gözün, doymayan vekilim.
Helal olsun habersizden gelsen de.
Kör kütük dardayım,
İçimde her şey sarhoş, efkârdayım
İflas etmiş edecek, tüm inandıklarım.
Ne zaman silkinecek vücut meraktayım.
Ne kadar Mehmet?
Kalpler buruk artık,
Sessizlik var sevgi limanında.
Uzaklara gider sevgiler
Hoş bir seda kalır can otağında
Bukle bukle sarı saçlarında
Saçlarını okşuyor İstanbul,
Yanaklarına dokunuyor ellerimde.
Güneşten ışıltılar konmuş her teline
Bir güzel inmiş Yeditepeli şehrime.
Ne fark eder, nerede?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!