Küçük bir hissedarım vatan toprağında
Yetmiş sekiz milyonda bir tapu kaydım.
Ne adım umurunda kimsenin,ne varlığım.
Cumhuriyette oyuncağı olduk padişahın.
Anamızı da alıp giderken anlayamadık,
Çok uzak şimdi hayaller,
Beklentilerimiz vardı vuslata dair.
Gayri kar etmiyor boş nağmeler,
Aşılmaz bentler sıraladık bir-bir.
Kafes çığırtkanı bir papağan,
Kan ile kurdu ecdat bu vatanı
Alın teri, dua her karış toprağı.
Bitirirken peygamber ocağını
Üstlenmiştik davanın savcılığını.
Derin uyku son buluyor,
Seni severken hiç acele etmedim.
Edemezdim de...
Seninle en çok içmeyi istedim,
Salaş bir meyhane ya da piknik yerinde;
Biz bize...
Ya mütevazı biri olmalı mekân sahibi veya toprak,
Kimin umurunda vatan
Miras sıfırlandı saraylar tamam.
Asayiş berkemal, belli korunan
Hiç oldu Fırat ile Özge Can.
Ölçü artık çift (duble)
ZAFER Atatürk demekti!
Emek, sevgi, hoşgörüydü bende hep,
On kasım bile tatil diye çocukluk yıllarımda
Ölümüne sevinirdik, özgürlüktü belleğimde…
İyi ki doğmuş, büyümüşüm böyle bir ülkede
Asra ermedi kurduğun ülkü
Çeyrek kala başladı tiksinti.
Bir bir yok edilirken ilkelerin,
Cepler doldu vatan bölündü.
Daima parlatıldı miras yıldızlar
Saman alevi gibi girdin, hücrelerime
Asırlık çınar kökleri olmasaydı keşke içimi yakan kor.
Söndürebilseydim şu an, aman diyerek bakmadan arkama
Ve kandırılmamış olsaydım keşke, çok önemli önemsizliklerde
Solar tüm renkler söylenecek ne bir kelime artık ne hece,
Kasvetli bir akşam karanlık bir gece.
Kınalı kuzular bir-bir giderken
Utanıyorum siyaset üretmemekten.
Çorbada bir tutam tuzum yokken
İstifa ediyorum ben muhalefetten.
Kaldıysa bir parça akıl, izan;
Vay!
Anasını sattığımın dünyası
Yiyeceksin mirası tatlı-tatlı
Kimin umurunda garbın afakı
İman dolu serhat nerede kaldı.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!