Aklımın Kıyılarında Şiiri - Hüseyin Erdinc

Hüseyin Erdinc
153

ŞİİR


13

TAKİPÇİ

Aklımın Kıyılarında

Aklımın Kıyılarında

Aklımın kıyılarında dolaşıp hayallerime düşmeyi nasıl beceriyorsun?
Dilimde adın yok ama içimden eksilmiyorsun.
Sana dair ne varsa, gözümde çoğalıyor her gece,
İçimde yankılanan bir sessin, susmuş fakat bitmemiş bir şarkı gibi.

Ben seni sevmeyi öğrenmedim,
Sanki doğduğumdan beri içimdeydin.
Yaralarımı gösterdiğim ilk gökyüzü gibisin sen,
Bakışlarında iyileşiyor çocukluğumun kabuk tutmuş günahları.

Kalabalıklar içinde bir tek sen susuyorsun bana,
En çok o sessizlik yakıyor içimi.
Sanki iç içe geçmiş rüyalarda bulmuşuz birbirimizi,
Gerçek bile kıskanıyor düşlerimizi,
Senli hayallerim uyanıkken bile benden izin istemiyor artık.

Bir şehir var sende,
Ne haritası var elimde, ne çıkışı…
Sokak sokak sana kayboluyorum,
Her köşede ismimi fısıldıyor duvarlar,
Senin olmadığın bir yön yok bu içimde büyüyen haritada.

Zamanı unuttum,
Sana sarılınca geçen saatlerin anlamı kalmadı.
Geceyle gündüz yer değiştiriyor gözbebeklerinde,
Bir bakışınla bütün evren yeniden yazılıyor sanki.
Benliğimin sınırlarını seninle çizdim – ne çok yer etmişsin içimde.

Bilmeden yazdım seni,
Her mısrada bir parça senden düştü defterime.
Kalemim seni tanıdı, parmaklarım alıştı harflerine,
Dilimde olmayan kelimeleri kalbim senin için ezberledi.

Ne zaman “bitti” desem,
Bir tesadüf fısıldıyor kulağıma seni yeniden.
Bir sokak lambası, bir şarkı, bir yabancının gülüşü…
Ve yeniden başlıyorum seni sevmeye,
Yeniden başlıyorum kendimi sana bırakmaya.

Gözlerin…
Bir dua gibi dokunuyor ruhuma.
Ne zaman içine baksam,
Geçmişimi affediyor, geleceğimi çiziyor sanki.
Kırılmış aynalar gibi değil artık kalbim,
Seninle tamamlanan bir bütünüm ben.

Adını andığımda susuyorum,
Çünkü kelimeler yetmiyor.
Ağzımdan çıkan her hece seni eksik anlatıyor,
O yüzden sustukça daha çok anlatıyorum seni.

Ben seni yalnız sevmiyorum…
Seni bekliyorum, seni düşlüyorum,
Seni anlıyorum ve anlamakta kayboluyorum.
Seninle konuşmadan konuşmak mümkünmüş,
Seninle gitmeden bir ömre yolculuk yapılırmış,
Sen bunu bana öğrettin.

Aşk seninle çoğalıyor içimde,
Bir çiçek gibi usul usul açıyor sol yanımda.
Ve her gün,
Adını içimden geçiren bin dua gibi yaşıyorum seni.

Yalnız gecelerde,
Adını bilmediğim yıldızlara seni anlatıyorum.
Onlar da tanıyor artık seni,
Ne zaman başımı kaldırıp baksam,
Senin gülüşün yansıyor gökyüzüne.
Ne güzelsin… ne imkânsız… ne vazgeçilmez…

Sen geldin,
Ve ben sustum.
Çünkü sözcükler, seni tarif etmekte çocuk kalıyor.
Her “aşk” dediğimde sen çıkıyorsun içinden,
Her dua, seni bulmadan bitmiyor.

Beni senden alabilecek hiçbir fırtına yok,
Çünkü ben senden gitmeyi hiç öğrenmedim.
Kendime bile anlatamadım seni,
Seni bir başkasına nasıl tarif edebilirim?

Günler geçiyor,
Ama her gün, seni ilk defa sevmişim gibi uyanıyorum.
Aynaya bakınca yüzümde bir iz bırakmışsın —
Görmediğin ellerinle şekil vermişsin kalbime.
Bunu kimse bilmez,
Ama ben her gün biraz daha sen oluyorum kendimde.

Aşkı seninle öğrendim demek kolay,
Ben aşkın kendisinin sen olduğunu fark ettim.
Sana varmak değil,
Sende kalmak istemekmiş gerçek sevmek.
Bir ten değil, bir ruh dokunuşu bu —
Bir göz değil, bir ömre karışan bakış bu.

Öyle derin ki gelişin,
Bütün gidişleri susturuyor içimde.
Seninle başlayan cümleler,
Hiçbir noktada bitmiyor artık.
Ve ben…
Her “son” sandığım yerde seni yeniden buluyorum.

Beni benden alıp,
Beni bana geri veriyorsun.
Ne çok bildiğim bir bilmezi oldun sen.
Ne çok sustuğum bir çığlığa dönüştün.

Ve hâlâ soruyorum içimden:
Nasıl bu kadar yer ettin içimde?
Nasıl oldun da sensiz geçen zamanlar bile seni anlattı bana?

Şimdi buradayım.
Bir şiirin en ortasında,
Bir suskunluğun tam ucunda…
Ve yine başlıyorum sana:

Aklımın kıyılarında dolaşıp hayallerime düşmeyi nasıl beceriyorsun?
Hüseyin Erdinç

Hüseyin Erdinc
Kayıt Tarihi : 1.9.2025 07:46:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!