F* in the bush’az:
“Wuzzz” dedi renkli-ışıklı-panolar’ın, siyah-önü’nde
göğsü boncuklu ve bir ‘beyaz-kukuleta-tersi -
alışmış, yaratılan zenginliğe:
Bağcığı çözdüğünde,
çiçekler ve orman
Tomurcuk tomurcuk açmış gül bahçesinde ak ve al güller;
onların sınırının belirlendiği yerde başlıyor sapsarı papatyalar
ve envai kır çiçekleri, ne de güzeller, hep birlikte harikalar.
Çok uzun bir yöne doğru enselerindeki rüzgarla savrulmuş
(Edinilmişlik-yetkisi ile
'arzuların yankısız akıl-itkisi'
Bir olur da; Diğer yanda ama
aynı mekanda, farzet bir ölümlü,
zorla alı konulur ya.. )
...
Tis better to have loved and lost.Than never to have loved at all.-Alfred Tennyson, In Memoriam
1.
Ölü ışığı’na giden ‘bir şey’ var
Ve ölümışığı’nda da giden
.Tüm Gnomlar ve Elfin,
Bu dünyada.
İnsanoğlu içinde
Uçandaireler’se.
Bir orman gecesindeki
orta yerde,
parmaklıklı bebek karyolası
ve dönen üstünde çıngıraklar:
Kıkır kıkır gülüyor
acıktığında, ağlıyor.
I.
Öyle dolu ki, şekilli korunmak:
Durup düşünüyorum ve durduğum yerde,
Toprak attım üç yüz on küsur bin dönüm,
Hatayla dolu, ama suçla değil:
O mağarada güveler vardı
(Ve gözlerden çıkan
'Şehir-dev fareleri')
Eşikteydi naftalin.
Küf kokusu ama.
Sis bürüyüşü yoktu:
Sevginin anatomisi
Evrenin gözbebeğinde saklı
Olan,öğrenilmesi gereken derstir.
Köküne uzandığında tünelin
Ağacın gediği alacak
İçine, koşuşturanı
Ve şen sesler
Kaplayacak ortalığı.
yeni tanımaya başladığım bi kimlik.. şiir başlıklarını ilginç buluyorum. konular da öyle.. edebi yorum yapmak istemiycem bi şair gibi geldi şimdilik bana. çünki edebi olmak amacıyla yazmıyor sanki.. derdi içini dökmek, derdi bilgileri ve ideallerini paylaşmak gibi geldi.. eh.. şimdilik bu kadar.. se ...
KARMAŞANIN ŞAİRİNE;
Yaşam pek çok farklı gibi görünen alanıyla bile birbiriyle ilintilidir. Senin pek çok farklı ürününde (şiir ve deneme yazılarında) bu bakışı kavrayabilen bir yerden ele aldığın, konuları böylesi bir mercekten bakarak gözden geçirdiğin, olguları birbirine katıp sonra yenid ...