“İt ürür kervan yürür”,
Âlem-i bedevi kırka bölünür,
Çakal ısırır, sığır böğürür.
Çölde çakal, aslanı boğuyor.
Korkak kavmin cesur torunu,
Cesur dedenin, ödlek koyunu
Yüz yıl süren, Siyonist oyunu
Çölde çakal, aslanı boğuyor.
Akçesi çok, aklı yok Arap’ın
Akıl da, ilim de elinde garbın.
Üzümü senin, içtiği şarabın.,
Çöldeki çakal aslanı boğuyor.
Niyeti koyunlar, fırıldak çakalın
Boşuna çırpınma, kaderi Arap’ın,
Anahtarı elinde dönen dolabın,
Çöldeki çakal, aslanı boğuyor
“Çoban” neden çakalı koruyor.
Her gün çakala sürüyü sunuyor
“Tavşana kaç tazıya tut“ diyor,
Çöldeki çakal, aslanı boğuyor.
Çobanın ortağı İngiliz köpeği,
Yal için garptan geliyor kepeği,
Kırılan denenin, Paris’te dibeği,
Çöldeki çakal aslanı boğuyor..
2024
Kayıt Tarihi : 3.8.2024 17:07:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!