Suya kandım,
Göğe doydum,
şiir ise emrime amade
Hasretini çektiğim bir şey kalmadı
Senden ve gözlerinden gayrı
Elestte yazılan hikayenin,
Rüya ile işaret edilişiydin sen,
Edebin surete bürünüp, ipek mendile saklanmış haliydin,
Sonra o mendil dizlerimde açılıp
Suretin kayıp yere sızdığında,
Tahtından arşı izleyen Padişah belirdi.
Zor soruydu,
Bir şair bulmuşken sorayım denilecek cinsten,
Ama şairi köşeye sıkıştırdığını bilmeden.
Fesatlığın safiyaneye çalan renginde,
Zor, karmaşık, çetin ve bir hayli ahenkte…
Yine zor bir soruydu,
“Şair bulmuşken sorayım madem” diye yöneltilen,
Ama şairin emin olduğunu bilmeden.
Zahirin batına çalan çizgisinde,
Zor, nahoş, bir o kadar hakkaniyette…
Boynum Rabbim için bükülür,
Zalim sanar ki "ben yaptım".
Fedakarlığım rızayı Bari içindir,
Zalim düşünür ki "ben hükmettim".
Çektiğim dünyada kalır, ahiret ise bana,
Arada yokluyor kalbim,
Sağolsun tek vefalısı odur bu fakirin.
Katmer katmer içimde büyüyen bir sıkıntı
Bir köşeden kaldırıp diğerine attırıyor vücudumu.
Aralanmış bir perde, açık bir cam,
Teşbihlerim güzelliğinin eline su dökemediğinde,
Vazgeçtim suretine adanmışlığımdan.
Ruhumu ruhunu yansıtacak hale getirebilsem,
Söyle olur mu başka gayem?
Kurtuluşumun siretine ittibada olduğunu bildiğimde,
Duydum ki selası okunmuş,
Davullar çalmış.
6 gün bile tutmadığı yası,
Iki cihanda başına geçmiş.
Her bir gün için,
Bir ayım gitmiş.
Cemalini lutfet Sultanım(s.a.v) ,
Lutfetki artık gül değil gül cemalin gelsin gözlerimin önüne.
Adın geçtiğinde ya da sevdan düştüğünde sineme,
Cemalini de seyredebileyim mana alemlerinde.
Cemalini bahşet Sultanım (s.a.v) ,
Üfle sûr'a, kopsun kıyameti gönlümün
Üfle, üfle bir daha, dirilsin muhabbetin.
Rıza kapısının yolda kalmış müdavimiyim
Bineğim çok, sebatım yok ama bir hayli istekliyim.
Ihlasın geçtiği yolda, sabrın sebatın izi kalmaz



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!