Kendimi arardım,
Meğer yârimin baktığı yerdeymişim,
Benlik savaşından usandım,
Meğer bu zamana kadar hiç sevmemişim.
Yürürken bilinmezliğin eşiğine,
Yanımda ki gölgemden korkar oldum,
Zaman ilerliyor , amansız bir ölüme,
Her anımı yaşamaktan çekinir oldum.
Canımı acıtıyor artık , bıçak gibi saplanan sözler,
Korkular etrafımı, paslı bir pranga gibi sarsa da,
Yüreğim de izin vermem asla satılığa da kiralığa da,
Bu beden son çırpınışlarında olsa da,
Engin bir deniz olmaktan vazgeçmem asla...
Ne izin isterim, Azrail'den ölmek için,
İkindileri güneş cilveli olur,
Şehir hatlarında tırabzanlar,
Eminönü'de balık tutan insanlar,
Bu koca şehre meftun olur.
Közlenmiş kestanelerin dumanı,
Kanıyorum, bukle bukle damlıyorum gözlerine,
Gör diye aşk ile ve mevzu sen olunca,
Kışın katresi katı ve yaz çok uzak gönlüme,
Hayat bir, ömür tek ve sen benim olunca.
Hayatta hep güzel şeyler yok ki,
Akıyor zaman, sürükleniyoruz peşinden,
Düşüyoruz rüyalarımızın ardından yollara,
Bilmiyoruz, şu kervan gider hangi güzelin peşinden?
Ve kaç meczup düştü aşkından bu girdaba?
Tersi düzüne dönmüş yolun,
Derbeder ruhum, der ve gider,
Aşka susanır da şerbet diye zehir içer,
Derbeder durur da gâh uçar gâh düşer,
Adımlaya adımlaya oldum ben mecnûn.
Âh etme diye sızlanır,
Dizim yara bere içinde,
Bir aşağıda bir yukarıda bu ruh acizane,
Sana geldim çaresizce,
Bu uzanan yollar divane, ben divane, sen divane...
Hani dersen,
Ben tanburum,
Fayda vermez dudakların.
Ben de Elif dururum,
Satırlara hasret kalır kulakların.
Maviyi sevmemek elde değil,
Korkarken geceden,
Ölüme ulaşmamak, ne kadar mümkünse,
O kadar mümkündür kaçmak geceden.



-
Taha Kılınç
Tüm Yorumlarfazla karışık