1/:
Bir prens ki dört köşe,
Her köşesi bir yana,
Karışırsa her işe,
Sürgün olur zindana.
2/:
1/:
Bir atım var ahırda,
Düştür arpası, yemi.
Yaşını hiç sormayın,
Bilir büyük dedemi.
2/:
1/:
Duydum tutsak olmuş gök,
Doyumsuz bir deccala.
Kapatıldığı mahpus,
Şu ünlü kara kal'a.
2/:
1/:
Bir prens keklik olmuş,
Uçmuş saraydan bir gün,
Aradığını bulmuş,
Bulduğuysa bir düğün.
2/:
1/:
Uçan halının biri,
Haşarı mı haşarı,
Sallar saçaklarını,
Çıkıp köşkten dışarı.
2/:
1/:
Bizim köyde bir minik kız...
Gözleri sanki sarı ışıklı yıldız.
Belki adı Merve,
Adı belki Kamile,
Adı Saniye belki de,
1/:
Bizim kasabalı mor kedi
Kim boyadı böyle seni?
Doğduğun günden beri
Tüylerinin rengi mor mu idi?
2/:
1/:
Biz köylüler
Yani sizin köylüler,
Saf oluruz birazcık.
Yazın çatısız damlarda yatarız hepimiz,
Kimimiz uykusunda gezer gece yarısı
1/:
Dün yıkılan gecekondumuzu
Bu gün şu buluta kondursam
Yine yıkarlar mı acaba?
En yükseği bile yıkan
Buldozerle amcalar...
1/:
Bu bir kitap çocuklar,
Ben ise öğretmenim.
Öyle ki size öğrettiğim her şey,
İşte burada.
Bu iki kapak arasında,
Üstadı şahsen tanımamakla beraber memleketlisi (Sorgun) olmam hasebiyle ismen bilirim. Benim de Ahmet Yozgat adında bir eski arkadaşım var. Şiirle de ilgilenmez. Bu sayfayı görünce sandım ki O... Sonra şiirlere ve şiir sayısına baktım da aman Ya Rabbi... Bir ömre sığmaz bunlar hem de bu kalitede, ...
Birkaç şiirini okur okumaz anladım ki sıradan olmayan, farklı, orijinal bir şairle karşıkarşıyayım. Şairin üretkenliği karşısında hayretimi de ifade etmeden geçemem. Kendisini okumaya ve takibe değer buluyorum.