CENAZE NAMAZI
Kış mevsimi gelmiş hava ayazdı
Yeryüzü süt kadar pak ve beyazdı
Sabah ezan vakti acele gerek
Vakit yaklaşıyor hızla giderek
CİRİT
Davul, zurna sesi duyarsan eğer
Durma koş yiğidim meydan senindir
Sen düğün sanarsın ciritmiş meğer
Haydi koş yiğidim meydan senindir
Yoksulluğu satın alsın bir zengin
Su çeken botlara ceza yazılsın
Kalmasın tek çocuk babaya dargın
Yokluk denen kara büyü bozulsun
Görünmez olsun tüm dondurmacılar
ÇOCUK KALSAYDIK
Cennet bağlarının dengidir çocuk
Gül ile lalenin rengidir çocuk
Şu yalan dünyanın cengidir çocuk
Keşke cenk etmeden çocuk kalsaydık
DİYEMEDİM
Sağolsun görenler halim soruyor
Görmeden geçene sor diyemedim
Yaşlılık nasıldır diyen dostlara
Yutkundum sadece, zor diyemedim
Böyle konuşmadık bu değil sözün
Maskeler kayboldu görüldü yüzün
Toprak değil meğer ateşmiş özün
Her gün biraz daha ağlattın beni
Sükut-u hayale uğrattın beni
Suyu yakıp bulut eyleyen gözler
Hasretle sevdanın yolunu gözler
Ne çıkar uzakta açsa çiçekler
Bilmez mi bekleyen usanmaz bekler
EVLAT
Sıradan bir çiçek değil
Hârda açan güldür evlat
Arı toplar böcek değil
En şifalı baldır evlat
Kan ve göz yaşıyla çizdim
Güzel ülkemin sevda sınırlarını.
Tuzludur bilirsin
Bu yüzden çöl iklimi vardır sınır kapılarımda
Bu yüzden dikenlidir belki saç tellerim
Kaktüsler gibi...
Ağlama Nayman ana !
Ağlama güzel anam.
Kurut yanaklarında vadiler açan
O coşkun ırmakları.
Savur çöl kumuyla dolmuş ak saçını,
Yitiğine senin yerine ağlayan Samyeline.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!