Yıllarca ararsın aynı rengi, aynı kokuyu,
Ne zamanda vardır, nede başka bir yerde o duygu,
Unutursun kendini de unutamazsın onu,
Aklına gelmez, ne ölüm ne de hesap korkusu.
Sıkılırsın kalabalıktan, yalnızlıktan,
Emek emek büyütüp, yana yana sevdiğim,
İstemezdim bu ömür sensiz geçsin.
Her gece düşündükçe eridiğim,
İstemezdim bu ömür sessiz bitsin.
Konuşamam,
Sesim hıçkırıklarla dolu,
Duyma bu çaresizliğimi,
Görme içimde yaşayan acıları.
Tasvire sığmaz bir ızdırabım,
Ekmeğine, suyuna, havasına,
Alışamadım gurbet adamlığına,
Yasladım sırtımı yaşlı duvara,
Sessiz kahırlarım dudaklarımda.
Usul usul sildi gurbet dünümü,
Dinle oğul atan ne diyor,
Sana bir değil, bin destan anlatıyor.
Çevir gözlerini bak toprağına,
Gözlerin malazgirte baksın,
Yüreğin çanakkalede aksın.
En güzel yıllarını bana veren,
İhtişamlı güzelliğinde beni seven,
Başıma görünmez aşk tacını takan,
Sevdiğim diyen sen miydin?
Sevgilerin en güzelini tattıran,
Kağıdın, kalemin, kelimenin ötesinde,
Yanan ateşin, savrulan külün ötesinde,
Rüzgarın, bulutun, güneşin ötesinden,
Bilmediğin var, düşüncelerin ötesinde.
Bir konuşabilsem, ah bir anlatabilsem,
Bir çare bulamazsın yalnızlığa,
Başından gitmeyen karanlıklara,
Söz söyleyemezsin dost bildiğine,
Öylesine dersin dünde kalanlara.
Güneşin batar elbet, gecende gelir,
Aramaz sormaz oldun dost,
Bilmezsin ne haldeyim.
Tek bir söz kalmış karanlığa,
İşte öyle bir yerdeyim.
Ayrılığın hüznü var gözlerimde,
Sen benim tek sevdiğimsin,
Yüzünü görmediğimde dahi gülebildiğim,
Eşsiz mutluluğumsun.
Seninle coşar mutluluklarım,
Seninle huzur bulur duygularım,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!