hade be
neydi o öyle
amazon yayı gibi kaşlar
konuşlanmış
sürme gözlerin üstüne
yayın zehirli okları gibi kirpikler
düşürdüm kendimi en kalabalık yollardan birine
varsın bir garip can bulsun diye
ne tekmeler yedim
ne küfürler
üzerime bile işediler
içimi yaktılar
Dünyada o kadar leyla var ki
Kolaysa mecnun ol bir kere
Çöllerin sakinliği eskidendi
Şimdi limuzinler dolaşıyor o yerde...
çal davul
tokmağın çınlasın uzaklara
uzaklardaki kulaklara
küpe olsun sesin
belki o zaman
gün aydınlanır da
sevda konuşlanmış saçlarına
iki gözü iki çeşme
yok mendili elinde
çaresizliğinde alevler
düşüyor kaşların arasından kirpiklere
sen yanımda olmuşsun olmamışsın
deniz köpürmüş köpürmemiş
küsmüş dünyasına yıldızlar
rüzgar kafasına göre esmiş
kimim umurunda
ben
birgün sana rastlayacağımı
nerden bilirdim
nerden bilebilirdim
senin maviş halinin
depremlerden sonra eseceğini
bir çiy gibi kirpiklerime düşeceğini
dalarım denizlere
çarparım dalgalara
sörf yaparım deniz kızlarıyla
saçlarımda ışıldar yakamozlar
mehtap elimin altında
beni seviyor gibi yapıp kendini seven kadın
biliyor musun ben
sen oldum
sevme artık
dün saçların dağıttı gecemi
uğraştım durdum sabaha kadar
o kadar uzun olmuş mu ayrı kalalı
saçların uzamış beline kadar
kara kaygıdan mı ne
şairin şiir sayfasına ilk defa girip birkaç şiirini okuyunca gördüm ki karşımda Türkçeyi başarılı kullanan, kısa ve özlü anlatımıyla şok tesirli temalar bulan orijinal şiirler var.. takip etmeye karar verdim kendisini.. başarılarının devamını temenni ediyorum..