Bilmem ki ne demeli
artık sonuna mı geldik türkülerin
bu sürgit yaşamdan kurtuluyor muyuz.
Hiçbir yüzde dostluk yok
hiçbir gözde içten bir gözyaşı yok
Benim
En güzel yürüyüşlerim
omuzuna değdiğim anlardı
titreten.
En güzel oturuşlarım
Derinden gelir
bilmediğim acılardan bağırır
yüreğimin o coşkun seli.
Seni düşledim bugün.
Gece
sarsıntısız ve kuşbakışı.
Bir doyumsuzluğun
iç sancıları,
kuş kanadı yaralı
...Sevgili Ferhan Üstadın Bİr Güzel Alıntısıdır....
(Ferhanlığına sığınarak)
Beyoğlu'nda gezerim
Gözlerimi süzmeden
Şaraplarımı içerim
Sesler duyalım
karmaşık çığlıklarda
taptaze yürekli bir ses.
Yürüyelim
ayak basılan yerlerde
yerçekimine karşı
...uzaklarda bi yerlere
Kaç dilim oldu bilmiyorum
bu ayrılığın aç zamanları,
başımın altından kayarken
seni kokladığım yosunlu taşlar.
Sekiz dokuz eylül sakin gider diye düşünmüştüm.
Ne haddime böyle düşünmek..!
Doğmadın mı sende aynı havaya
Hepimiz bir damlayız bu denizde
Baktın olmuyor
kaydırıver
yüreğinin yıldızını yaşamın
boşluğuna.
Yarat kendine bir samanyolu
şöyle derin
Yaşam en hafifinden
bir deniz olsa
insanlar evcil
en sessisizinden allı pullu balık olsa
süregider mi vurgunsuz,dalgasız yaşam,
yine mi yutar büyük insan küçük insanı..!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!