En güzel yerini verdim sana fikrimin
Sessizce seni düşündüm her gece
Masumca seni bekledim elimde resmin
Aşkına kül olmaya geldim öylece
........Yeter ki hep ela kalsın diye gözlerin
Serince gece karanlığını
Üzerine gündüzün,
Sinsice beni terkeden o güneşin
Her sabah
Hiçbir şey olmamış gibi
Tekrar kapıma gelişindeki
Dört duvar arasına sıkıştırılmış
Bir çocukluktu onunkisi
Ve cama yetişemediği için boyu
Gökyüzü onun için hep bir gizemdi.
Her sabah dışarıdan kapanınca demir kapı
Gideni merak ederek
Hayata tutunman gerek bir yerlerden
Tüm gücünle asılman gerek
Çam iğnesi dallarından
Kahkahaya çevirmen gerek utangaç gülümseyişini
Tüm içtenliğinle gülmen gerek
Ben kimi sevsem
Ya güneş olur ya yıldız
Elimi uzatırım
Tam tutacakken
Ya güneş batar
Ya yıldız kayar
Tabanı delinmiş
Ayakkabısının dışında
Hiçbir şey gizleyemez
Bir çocuğun
Yırtık çorabından
Dışarı çıkan
Ay ışığı aydınlatırken odamızı
Bölüp bir parça bayat ekmeği
Koyup arasına çatlamış dudaklarının
Ve doldurup kırık bir bardağa
Musluktan akan hayat sıvısını
Kana kana içebilmenin mutluluğunu
Gönül:
Ey sahip,durgunsun bugün.
Sahip:
Senden yana dertliyim çünkü.
Gönül:
Suç yine benim yani?
Şimdi senin olmadığın bir şehirde
Yürüyorum ellerim cepte.
Ağlamak yok diyorum içimden
Ama gözyaşım direnişte.
Arkamda şehrin o bilindik telaşı
Kalbimde bilinmedik bir özlemin gözyaşı.
Ölümden korktuğum falan yok
Yaşamaktan korkmadım en başta
Savaşmaktan, acı çekmekten
Gün olur omuzlar götürür beni
Ayakların götürdüğü yere
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!