Yaşamaktan kastın neki?
Hasretini çektiğin bir muhabbet
Yada yoldaşın mı var?
Bu dağlar karlı...
Sabahları felaket
Boşver, boşver sen!
Kısmetsiz bir güne vurmuş takvimler
Nasdibime düşen nasipsizliğim
Ve yüreğime inadına
En kuytu kenarına
O büyük bela
Sensizliğim var benim
Neden bilmem her yerde karşıma çıkıyorsun
Alnımda kara yazı mı kader mi varlığın
Kulağımda hoş bir ses gibi çınlamıyorsun
Acep ruha bir beste-i keder mi varlığın
Dillerim hakkında hep kötü söylüyor deme
Bir kapı açılır önümde
Bakarım yıldızlar göçer
Düşer dağlarım
Kırlar dolanda saçlarıma
Susanda deli dünya
Umut yamaçlarına
Sen öyle uzaktan bakıyorsun ya bana
Gözlerin gönlüme ansız sinip duruyor
Uykuları boşuyorum çoktandır sensiz
Senin ışığın her gece sönüp duruyor
Sevdamdan bihaber komşu diyorsun belki
Lanet bakışlarını düşününce
ister istemez sövesim geliyor
Biraz susup içimde birikince
Haykırıp birden sövesim geliyor
Yakışır mı bu Allah kuluna?
Şimdi yakın yokluğunun ıssız burcundayım
Yüreğimde sessizlik ölüm orucundayım
Hayatı yıkan bıçağın keskin ucundayım
Sensizliğe nazaran inan çok az kesiyor
Türküler gelmiyor dilime neden bilinmez
Bil ki ayrılığa dayanırım ben
Kara gözlerimin kestiği kadar
Efkarın sineme dolanır elbet
Rüzgarın bir güle estiği kadar
Gözlerin zifiri karanlığından
İnsan budur beşer işte elbet olur yanılgılar
Beşer işte elbet olur zaman ile takıntılar
elbet olur Zaman ile Her yapıda döküntüler
Yanılgılar Takıntılar Döküntüler İnsan Budur...
Tahammül bir ipek perdedir gayrı
Tırnağım bilendi buyursun gelsin
Değişir gözümde dünyanın seyri
Bil-cümle felaket buyursun gelsin
Susmanın zamanı geçti bu gece
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!