Kaçsan da benden dünyanın öbür ucuna
Bulacak seni yine de ruhum, düşüp ardına
Sarıp benliğini, inatla gireceğim rüyalarına
Yakacak tüm bedenini, sıcak nefesim.
Ruhum ruhunla buluşacak düşlerinde, bedensiz...
Masmavi gökyüzünde
Bir küçük kuş yüreğim,
Yeni salıverilmiş gibi
Kanat çırpar bilinmezliklere...
Engin denizlerde
Dalıp gider her akşam ufka doğru gözlerim
Güneşin vedasını hüzünlüce gözlerim
Kırgınım gecelere, ay ve yıldız müstesna
Karanlık çöker çökmez, ben sabahı özlerim
Efkâr yüklü geceler, geceler hüzne gebe
Bir düş kurdum dün gece
Çare aradım bu karşı konulmaz
Sevda düşkünlüğüme.
Mesela...
Ne zaman bir gül düşseydi düşüme
Bir tatlı sızı girerdi yüreğime
Bir burukluk, bir tatsızlık var ki...
Sormayın!
Sormayın neden diye!
Bir yazgıdır gidiyor işte! ...
Anlaşılmaz duygular bir tarafta,
Duygusuzluk ise sanki moda! ?
Birgün anlayacaksın beni.
Anlayacaksın sevgimi.
İçine gömdüğün o sevgi
Kemirecek içini,
Saracak tüm benliğini.
Büyüyecek günden güne ve
Yoksun diye bu yıl yine açmadı güller
Mateme tutuldu, ötmez oldu bülbüller
Hiç ayrı kalır mı yardan, seven gönüller
Ben de senden ayrı, asla kalamam gayrı
Sen gittin gideli, inan yüzüm gülmedi
Bir eylül günüydü kızım
Senin ilk ağlayışın
Sen ağlamıştın da
Bizler gülmüştük
Ne mutlu bir andı o an,
Anlatamam kızım
Aşk gelince başa; tutulurmuş diller, bağlanırmış gönüller.
Kalpten kalbe açılırmış yollar, gözleriyle konuşurmuş sevenler...
Bir bakışı götürüyor beni
Sevgi bahçesinin
El değmemiş,
Masum kokulu çiçeklerine
Mıknatıs desem...
Değil ki!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!