Ne dünün, ne yarının
Bugünün şiiridir bu
Ne dünde kalan pişmanlıklardan
Ne de kırgınlıklardan
İlham alıyorum,
Ne de yarına ait
Ben modası geçmiş
Bir garip âşık
Sense, tedavülden kalkmış
Antika sevdaların
Özlemini taşırsın hala
Derinliklerinde...
İnan ki sevdiğim
Bir an bile yapamıyorum
Düşünmeden seni
O kayığa binerken, kayıkta...
Hep seni düşündüm
Ha battık, ha batacağız
İlk aşklar unutulmaz
Derlerdi de inanmazdım
Nasıl olabilirdi ki?
Ayrılık yok muydu nihayetinde.
Hem birçok sevda yaşadı,
Başkaları için de yandı bu yürek
Kafam karmakarışık oldu gene
Düşüncelerim allak bullak bu gece
Bir tokat at yüzüme bütün kuvvetinle
Belki ayılırım o zaman, ayyaşım besbelli
Kulağıma fısılda beni sevdiğini
Duydun mu ki sevdiğim
Ben artık Mersinliyim
Gideceğim bu elden
Ben artık Mersinliyim
Dönmeyeceğim sanma
Bülbülü gülden ayırıp altından bir kafese koymuşlar, bilir misin?
O durmadan feryat figan eder, ağlar gülü için, sevgilisi için
Sormuş bülbüle sahibi: - Niçin ağlarsın ey bülbül, niçin?
Bülbül demiş: - Gülüme gitmek isterim, feryadım onun için
Acıların ve hüzünlerin
Sessiz haykırışlarıdır ağlamak,
Ve akan o gözyaşları.
Unutma ki;
Acılı yürekler de
Dökünce rahatlar içini.
Dilimde feryadım, kalbimde sızım
Sensin buna sebep ey kalp hırsızım
Bilsen ne haldeyim, ah duyarsızım
Belki farkındasın, belki de değil
Kim bilir nerdesin, ya da kiminle?
Beni bana bırakma güzelim
Çünkü ben,
Bende değilim ki çoktandır
Tutsağı olmuşum zaten
Şu sevda arsızı yüreğimin
Eğer düşersem yeni bir aşka
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!