ben
gurbet kokan
en yanık türkülerimi
sana çığırdım
çığlık çığlığa
sesim kısık
Günaydın dağlar taşlar
Günaydın uçan kuşlar
Günaydın börtü böcek
Günaydın açan çiçek
Günaydın sivil asker
Sana da şişko banker
Kahve acı
Telvesi çamur sanki
İçilecek gibi değil
Gözlerinin Hatırına içiyorum
Şafakta kapımı bir türkü çaldı
Sizce dün yakılmış bence bin yıllık
Dinlerken her yanı hüzünler sardı
Siz deyin ki ölüm bence ayrılık
toprağa ürün yaraşır
her bir yan ayrıkotu
kent de eşkıya dolaşır
yedikleri yoksul eti
kesilmiş can damarları
Üstümüzde kara kara bulutlar
Ne yağar ne gün çavar
Hangi diyardan geldiler
Ozan bir türkü çığır
Dağılır
Gidersen
Arkandan gelirim sanma
Ama
Ne gururdan ne kibirden
Yoruldum sadece
sairler siirlerinde yasarlar hep yazdıklarını gercek hayatlarındaysa adete duvar olurlar... sızde boylemısınız
sıır fazla gusel olunca bunu dusunmeden edemedım