ismimiz elif deyü başlar
hamd ede dağlar taşlar
tin tene misafir olunca
ahmet deyü çağırdılar
varımız yoktur bizim
Ölmeden önce ölünüz yazar kütüb-i hadis
Mevt’in evveli ba’sın edecek insan-ı takdis
Her ne kadar okul dese de kula mühendis
Mutmain nefise ulaşır imana dair havadis
nerdesin ey hayâ ey edep ey hicab
ruhlar viran oldu sîneler turab
kalmadı toplumda ar namus harab
elbet görüyorsün bunları ey çalab
bilmem ki ne zaman gelecek gazab
fenafiddünya oldu giyildi esvab
Hayat!
Anlaşılmaz değilsin.
Heyhât, anlaşılmaktan uzaksın.
Seni ete kemiğe hapseden zihniyet
Elbet anlayamaz ölümü
Başın var elbet, ezelî değilsin.
Hüküm Allah’ındır.
Senin hükmün neye kime
Ne gelişinde hükmün var ne gidişinde
Hikmetin hükmedemeyişinde
Hüküm Allah’ındır.
Arıyorsan kalp huzurun
Huzuru, huzurda ara
Çık Rabbin huzuruna
Bul kalbin huzurun
Kıl namazın huzurda
Bul kalbin huzurun
Hâcet kapısın yüz gösteren
Olur mu hacetmend olmayan
İhtiyaç hâsıl olmadan
Muhtâca derman bulunmaz
Hâceti arzın da bir yolu vardır
O yola refik gerek
Bezmi ezelden rahmi madere diriliş
Rahmi maderden darıdünyaya geliş
Âlemi sınavdan âlemi bekaya gidiş
Sırasıyla yaratılış ölüm ebedi diriliş
Doğum ve ölüm iki hece
Kimi doğar kimi ölür bu gece
Doğumu da ölümü de sevince
Anlaşılacaktır bu yol ince
Sevdiklerinden geçince
Senden geçmeyen bulunacaktır bence
Gözlerin ulaştığı noktaya dikkat kesildim.
Lâkin ne gördüm ne de bir şey anladım.
Baktım, baktım.
İleri gittim ardım sıra bakmadan
İki ileri bir daha ileri
Gittim ve de dönmedim geri




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!