İstanbul,canım İstanbul,
Güzelliği hisarlarla çevrilen şehir,
Hüznün kadar, sabrın da uzar surlarda,
Muhteşem bir mazinin hatırası var,
Bütün kutupları kucaklayan o duvarlarda…
Musikisi bitti rüzgarın,
Uğultusu başladı.
Şimdi saadet, kapanan bir kapı,
Açılan bir pencere.
Masal kuşları gibi zaman,
Hep saçlarımızda pençeleri.
Sen beni böyle çok sevdiğin zaman,
yüreğim yeniden başlar uçmaya,
Ağaçlar yeniden çiçek açar,yaşamaya.
daha berrak olur,gecenin mavisi,
Bir yangının başlangıcında durur.gözlerin,
Ve dağılır ruhumun sisi.
Seneler sonra bir gün,
Soluk renklerin kör ışığında,
Acı dolu seslerin kısıklığında,
Senelere meydan okuyan yüzlerin kırışığında,
Hep aynı hüznü göreceksin,
Seneler sonra bir gün,o hüzünlü çocuk ıslığında,
Gitmek en iyisi,arttıkça gelmediklerin,
Kanatsız bir kuş,sevgi senin bilmediklerin.
Gitmek en iyisi,
Belki de siyah değildir,yalnızlığın rengi,
Gelmelerin arttıkça...
Gelmez bir daha senin gibisi...
Sanki kayıp bir dünyadasınız,
Karışmış hayatın mavisi,moru,alı,
Belki de az görülen bir rüyadasınız,
Belki de hayatınız bir peri masalı...
Tozlu raflarda kalmasın,
Unuttum desen de unutamazsın bir sözle,
Ayrılık öyle kolay yaşanan bir şey değil ki...
Her gün acı,ıstırap ve yaş akıtan bir gözle,
Mutluluk kolay bulunan bir şey değil ki...
Beni hiç düşünmediğini söylesen bile,
Kuru lavantalar gibi kokar,çıplak ayaklı çocukların üstü,
Fesleğenler yetiştirir,beyaz tülbentli kadınlar,
Kafesli pencerelerin ardında,
Gözleri seçemese de yakını uzağı,hep umut taşır ihtiyarlar,
Hatıralarıyla yaşarken 'Manolya Sokağı'nda,
Sokak lâmbalarında hüznü solurken rüzgârlar,
Çizemediler resmini mutluluğun,
Mutluluk koydular adını,sarhoşluğun...
Her gece yalnızlığı yaşıyorum,
Tebessüm hep yalan,gülmek hep yalan...
Hayata nasıl bağlandım şaşıyorum,
Yaşadıklarımı silmek hep yalan...
Bu cadde,bu sokaklar,bu bahçe yok,
arkadaslar sair ahmet beltekin in hayatı hakkında bilginiz var mı? lütfen yardımcı olursanız sevinirim.