Bakma sitemime bakma nazıma
Ben seni sevmeye dünden hazırım
Şöyle bir tebessüm etsen yüzüme
Koşarak gelmeye dünden hazırım
*
Karşılaşmıştık ya hani sahilde
Tohumdu,
Toprağa düştü delice
Kara zindanlara gömüldü
Sessiz, sedasız…
Çığlıkları sessiz, isyanları çaresizdi.
Kendi gözyaşlarıyla ıslandı
İstersen yazar ol! İster şair ol!
İster ulema ol! İster kâmil ol!
Hiç mektep görmemiş kara cahil ol!
Bir yerlerden duy da eleştir beni.
Deki, bu şiirler daha çocukça,
Sen, artık büyüyüp bir asker oldun
O kutsal görevin bitmen dönme!
Haydi, git evladım uğurlar olsun
Bu vatana hizmet etmeden dönme!
Davul seslerine sakın aldanma!
Gidenlerin ardından
İki yaşlı göz kaldı
Yaralı bir yürekle
Üzgün bir bakış kaldı
*
Sancı düşünce kalbe
Bir anlık hevesi fazla büyüttün
Söyle, sen kendini ne sanıyorsun?
Bir günü tutmuyor, geçen bir günün,
Söyle, sen kendini ne sanıyorsun?
Aslı’ya, Şirin’e nazın benzemez,
Çok özledim seni gel! diyorsun da
Ardından gelecek yol mu bıraktın?
Eski günlerine dön! Diyorsun da
Geriye dönecek hâl mi bıraktın?
Aramıza koydun yüce dağları
Alırda kalburu elerim sizi
Toz edip yerlere sererim sizi
Ferhat olur yine delerim sizi
Böyle aramıza girmeyin dağlar
*
Delipte geçtiniz şu gökyüzünü
Dalların yeşerip, filizlenmeden
Görüp dost bağından çalmışlar seni,
Henüz goncaların, çiçeklenmeden,
Issız bir köşede yolmuşlar seni.
Yalvarıp, yakarıp feryat etmişsin,
Ağlamak, zaten benim kaderim
Bir de sen ağlatsan ne fark eder ki!
Her gün bin bir dertle geçer günlerim
Bir dert de sen olsan ne fark eder ki!
Kırılmış kanadım, kalkmıyor kolum
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!