Ellerim asalı, fersizdir dizim
Karda yürüyorum, belirsiz izim
Sevda ateşimiz, sönmüştür bizim
Gelme gülüm gelme, benden pes artık.
Ömrüm çoktan geçti, döndü hazana
Tutuluverdi dilim söyleyemedim
Dem ve dem senin için ağladığımı
Ayrılacağımız gün gelmeden daha
Al üstüne karalar bağladığımı.
Tutuluverdi dilim söyleyemedim
Suyun başını zalimler tutmuş
Suçum nedir? Türkiyem
Devenin tamamını yutmuş
Suçum nedir? Türkiyem
Yolun genişinde yalanlar var
Senden kurtulduğumu sanarken
Nasıl oldu bilmem
Birden çıktın kaşıma
Çırptım kanadımı havalandım
Uzak diyarlara doğru.
Yükseklerden uçarken,
Tutuşmuşum hardayım
Bilmem anlıyor musun
Ben bende değil
Yar'dayım
İşte bunun için perişanım.
Hasretin yaktı beni kül etti yadellere saldı
Bilmiyorum sevdan ummanlara mı daldı
Benim ne gücüm nede tükenecek sabrım kaldı
Ölmek istiyorum zehir gönder içeceğim.
Sen gideli dağların başını dumanlar sardı
Hep gittin uzaklara,
El ettin de gelmedim mi?
Benim için şu dağları,
Del dedin de delmedim mi?
Sen ağlarken göz yaşımı
Durmadan beni beklersen böyle gözlerin yaşlı
Çekilir gurbetellerin hepsi, olsa da zehir aşlı
Tatlım.!
Sen haberini salarken ekinler ekiliyor diye
Gurbetin odasındaki yalnızlık olur hediye
Tatlım.!
Sevda yolunda savrulmuşum
Gözüne bakarken kavrulmuşum
Kül olmadan gel.
Yolum hep dağlara çıktı
Bu can bedenden bıktı
Hasret zincirini kırıp koştumda
Sen sözverdiğin yerde yoksun
Kavuşma sevinci ile coştumda
Sen şimdi kalbime asaplanan oksun.
Umutlandırdın beni dururken
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!