kırmızı kuşağı beyaz elbisesiyle
görünürdü dört mevsimde
emeli vardı
...tenekeyi altın yapmak
yaptı yaptı yaptı yaptı
kağıttan gemilerde
tutsaklık türküleri söylerken derebeyleri
daha, tarihe saklanan özgürlük heykelleri
silikonlanmış ölüler gibi duruyor hafızada
biz ki kaç ruha matem okuduk
biz ki kaç mazlum ahına ortak
Madem dönmeyecektin
Keşke yarım bıraktığın
İşi tamamlasaydın
Beni terk ettiğin geceden beri
Kefensiz dolaşıyorum.
kör bir ışık altında
annesinin başını okşayan çocuk
kız gibi aziz
İsa kadar günahkar
kaç zaman oldu silindiği bulutların gökyüzünden
ve kaç zaman oldu balıklar bıkkkın denizden
değersiz geçilmiş müzayedelerden kalma duygular gibi
içimde sakladığım sahibinden sevgiler
eskimekte yalnız boş bir vazo gibi yüreğim
Saat gece yarısını geçti
Ve Nisan ayındayız
Sana ilk kez seni sevdiğimi
Söylediğim ay bu ay
Mayıs’ a da az kaldı
Bana beni sevdiğini
Seni özledim canım
Bedenini de seni de özledim
Duygularımı senin
Olduğun yere gizledim
Özlemim seninle artık
...........'hız içinde tüketiyoruz yavaşlıklarımızı'
bugün düştüğümüz yerden kalkmalıyız
çünkü kehanette yol açık,
hazırsak; geç gelinmiş bir tren kırgınlığında
başlıyor karabasanlarla raksımız.
Koca bir delikti bıraktığın
Nice kumlar nice topraklar döktüm
Hala dolmadı
Koca bir delikti bıraktığın
Ne yağmurlar gördü ne denizler
Bugün Bakırköy’e gittim
Ne zamandır ayağımın varmadığı
Bir yere uğradım
Hatırlarsın ilk kez saçımı
Hangi masada hangi sandalyede okşamıştın
Hatırlarsın ilk kez elimi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!