Hayat denizin üstünde
Altındaysa yalnız ölüm var
İnsanları hayattan ayıran
İşte o deniz
Yalnız ölüler yatar bu denizde
Atıyorsun tüm haşmetinle
Seviyorum diyorsun, sonsuza dek
Ben varsam diyorsun onun için varım
Acı veriyorsun üstelik durmaksızın
Bir ölüp bir diriliyorsun
Zamana meydan okuyorsun
Yaktığın ateş boğdu beni canım
O kadar büyük ve yaygın
Hektarlarca ormandı
İçimdeki yaktığın
Ama ben yine de, dayandım canım
Ve başardım alevleri söndürmeyi
Bir gece kondu kuracağım
Evinin tam önüne
Sana komşu olmak için
Ve yoluna asfalt dökeceğim
Yeni ve taptaze, dümdüz
Senin ayaklarına yaraşır
Hep bir şeyler aradın
Dört yana gittin
Ne aradığını buldun
Ne de aramadığını
Buldun sandın ara sıra
Karşına çıkan hiçleri
Kor tütünler öğürür
Yağmur öncesi toprak
Su kaldırmaz hassas zaman
Ağır gelir yoğunluk
Ve yağmur sonrası
Bir depremdir ayrılık
Her ayrılık
İlişkide oluşan çatlakların
Kırılmasından oluşur
Çatlaklar ne kadar büyük olursa
Ve çatlakların kırılması da
sen de bir gün yaşlanmış olacaksın
ellerin titrek dizlerin dermansız
belki kocanla birlikte olacaksın
belki de evinde dul kalacaksın
sen de bir gün maziye dalacaksın
ey gençliğim geçiyorsun umarsız
bir sürü dost gülümseyişi arasında
zaman biriktiriyor
her şey gibi acıları da
bugün tatlı bulduğum ne varsa
gün kayarken kıyısından denizin
ölü yağmurlar büyüttüm
nicedir zamanı sorgular içim
çemberim
yansız düşlerimde
cansız rüzgarlarda doğar
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!