Ah Sezen ah
Daha kaç yaşına gelmem gerek
Dinlememek için seni
Dizlerimin bağı çözülerek
Bak bu yıl kırk olmuşum
Her hatıramda bir ezgin
Her adımda,
Basmak gibiydin sert toprağa
Ürkek yürürken.
Her kulaçta,
Bakmak gibiydin sol omuza
Sen orada en bensizsin
-neresiyse orası-
Serap misali hayalsin
Bedende ben sensiz...
Ben burada en sensizim
Ne gülün pembesi yansısın gözlerimde
Ne de gelinciğin neşesi şakısın artık
Bir çiçek açacaksa bu gönülde yeniden
Ya hercai menekşesi olsun dört mevsimimde
Yahut bir zarif manolya açsın artık
Koca gökyüzünde bir gece,
Aynı yıldızlara takılan gözler...
Kimi bir fotoğraf peşinde zihne kaydolan
Kimi kağıtlara dökülecek bir kaç hece!
Hiç bu kadar yanımda olmadın
Bu kadar uzaktayken
Sarmaş dolaş hayalin
Başım koynunda
Hiç bu kadar yanımda olmadın
(2002, İstanbul)
Yaşa
Bilinmez nasıl doğacak güneş
bir daha,
Nasıl batacak tekrar
ufuk kızılında.
Ölüm bir hain pusu,
Ömür dediğin bir değirmen kuzum
Zamanı öğüttüğün
Bense bir merkep
-hani biraz daha edebi olsun diye merkep dedim
Yoksa bildiğin eşektir kastım-
Önce tattırmışlar havucu bu merkebe
Beni korkutma sakın,
Cılız rüzgarlarda bile savrulan,
Akşam güneşinde kavrulan,
Bir ben varım incinen,
Işıklarından baharın, inan.
Kurumuş bir yaprak gibiyim,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!