Bizi çağırıyorlar top yekün,
Öyle bir çağırış ki,
Beş para etmez, inan,
Ne şöhret ne de ün.
Şiddetinden bu çağırışın
Zangır zangır dört duvar,
Hangi kıvrımı daha tenha
Beynimin
Çuval dolusu hayal
Henüz akıpta geçmemiş
Önünden gözlerimin
Kimse ama Kimse
Kapıları açan kilit!
Nerdesin?
- Burdayım desin...
Orası kalbim mi, zihnim mi?
Hâlâ gülüm pembe
Ve hep öyle kalacak
Dökmeyecek yaprakları
O hep yeşil kalacak
Cefa, eza vız gelir
Saat üçe yirmi üç var
Yalan değil,
gece, yarısını geçmiş
Aklımda sen,
içimde sen
Bilinmez mekânın değirmeninde
zamanı eliyoruz hepimiz.
Elenenin ne olduğunu
kimi zaman anlıyoruz
çoğu zamansa habersiziz
Ne yapmalı
Düşümde geçenlerde
Seslendi koca eren
Karşı koyma bu emre
Tez gelesin bu yere
Ferman: sana emanet
Kopuyor halkaları zihnimin peşi sıra,
Erirken düşüncelerim gelecek kuşkularıyla;
Ardarda gelen yorgunluk hatalarıyla bulanıyor,
Kumlu denizlerin serseri çırpınışları gibi.
Ağırdan açılan bir yelpazenin parçaları sanki,
Başladığım yerde buluyorum kendimi.
Geldim yine,
hayallerin arasından
Kimbilir kaç yıldızli bir semadan
Geldim yine,
Gözlerinde dondu zaman
İri kahverengi gözlerinde.
Aynı anda nefes alan
iki yürek kadar yakın,
Yaşanmamış hayatlarda kalan,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!