Soramadım,
kaçtı gitti elimden
Bulutların arasına
Ufkumu daraltıp,
zihnimi açınca
At gözlüklerimi farkettim
Yıllardır elimde titreyen kalem,
Yalnızlık nedir? ! tarif etsene;
Hayaller içinden çıkmayan suret,
Olmazı bulmama yardım etsene;
Nefesle çektiğim hayat yakıtı,
Tanıdığımı sanmışdım,
Hüznünü böyle içten gördüğüm kadını
Gözyaşında bir daha buldum...
Şimdi dudaklarımda adını,
Kulaklarımda sesini,
Bu gün gündüz geceyi yakalıyor.
Artık doğan her gün, yüzüme düşen her şafak,
Gündüzün geceyi biraz daha mağlup etmesiyle sonuçlanacak.
Ta ki gece gündüzü yakalayana dek,
Bitmeyen savaş!
Ne mağlubu, ne galibi var,
Gök mü yere indi
Yer mi göğe çıktı
Ne var?
Sırasımıydı şimdi!
Kalbimi
Geri ver
Hiç gitme yalnız bırakıp beni
Sesin kulaklarımı hep okşasın
Buruşarak ellerim ellerinde
Yaşlılığı seninle karşılasın
Ne dilde hece kaldı ne dudakta nem
Yandı şu gönül artık nasıl çağlasın
Uzun gecenin sabahındayız madem
Teselliyi bize başka eller sağlasın
Yakışmaz erkeklere ağlamak
Dayanacaksın,
sıkacaksın kendini
Kor olup kaybolacaksın
yüreciğinde
Kanınla sulayacaksın
Görmelisin,
Dalgaların taşıdığını, umutları,
Hatırları gizlediğini, binlerce yıldır.
Nefesinde sırlar, salınışında hüzün,
Ah dalgalar…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!