Bana cevabım karşısında hocam demişsin gayri ihtiyar
İhtiyar saçlarınızdaki aktır, benim yaşım bahtiyar
Bulamazsın seni benim kadar seven,
Arasan da Leyla'yı arar gibi yine bulamazsın.
Düşlersin bir başkasını, onunla yaşarsın ama,
Ellerindeki ısıyı benim kadar duyanı bulamazsın...
Dilimde cinnet geçiren ifadeler,
Dost dolanır dururum selinde.
Kapının önünde ateşten hüner,
Özlemden kefen beklemekte.
Cennete açılan tüm pencereler,
Boğulmadım bulancak deresinin sularında,
Aktım gittim; Marmara'ya istikamet...
Dikenmiş, taşmış an geldi oldu palavra,
Edirne ötesine de ayır dost bir bilet!
Ey çocuk tutturursun disko disko
Gel bu eğlencenin kıçına ko...
Gönlünü güldürmez bu mey
Gölgeni gölgeme doğru ey
Sevdam,
bir otobüs yolculuğu;
nerede duracağı
................hep bilinen,
ama asla önlenemeyen.
______ yüzünden yağan tüm umutlara ka
____ k __________ ç_________________ r
__ ö ____________ a __________________ ş
g _______________ r ___________________ ı
________________ ı
________________ m
It was an autumn season
When you landed to the world
You were wetted under the purest rains
And you were dried under sun warm
Your body was naked as a seed
Your thoughts were naked as a dream
Sizler aşkı hiç bilmediniz
Karanlık düşlerinizin ardında
Çelik çomak oynadınız sevdiklerinizle
Gökler gürlettiniz bir öpücük ardından
Hilkatlerinizden doğan şeytani bir güdüyle
Bir dal iki dal derken sönüyorum zehrinde,
Alışmış bu yüreğim dirilmeye zülfünde..
Diken diken üstünde çevresinde bir ateş,
Eskimez duayla geçiyorum mabedinde!
Ahmet gerçekten mi? Sen artık yok musun? Paydos mu dedin bu dünyaya... Bak bunları ağlayarak yazıyorum umarım bu bir şakadır...