Sen!
Sevildiğince sevseydin eğer,
Sevildiğin günleri aramazdın.
Belki mutlu olurdun, kim bilir şimdi.
Bazen!
Geçmişte kalan günlere yanmazdın,
İhanetin acısı, ateşten bir kor!
Zulmünü yaşamak, öylesine zor!
Kendimi attım da dağlara vurdum!
Aklıma yalnızca, ölüm geliyor! ..
Ben sevgimi yıldızlara savurdum,
Yine yalnız bir akşam,
Yine hüzün göz yaşı.
Dilimdesin hece hece,
Dinmez gözümün yaşı...
Yaşamak şarkılardaki kadar duygulu,
Mutluluk romanlardaki gibi dolu dolu,
Yaşamak yaz güneşi kadar sımsıcak,
Ve yaşamak,
Sevgiyle örülmüş bir yumak.
Yaşamanın en güzeli,
Bir hüzün bulutu çöktü üstüme,
Ayrılık ateşi yaktı kül etti,
Ne olur gelmeyin artık üstüme,
Bu aşk beni zaten perişan etti.
Kim derdi ben böyle aşık olayım,
Karın diz boyu olduğu günlerde,
Ben yarı yıkılmış, Yarı virane,
Üstüm başım açıkta olsa hiç üşümezdim,
Çünki senin sevgin vardı içimde.
Hani bir gün gitmiştik ya bir dağın yamacına,
Hani avuç açmıştık yeşil örtü altındaki ihtiyara,
Ne olur dön bana,
Bak yollarını gözlüyorum.
Dön, dön yalvarırım,
Seni çok özlüyorum.
Suçsuzum inanki,
Yine de senden af diliyorum.
İçimdeki fırtına dinmeyecek mi?
Hiç kimse halimi sormayacak mı?
Yıllarca evvel battı güneşim,
Şu mahzun yüreğime hiç doğmayacak mı?
Sonbaharda sert rüzgarlar esiyor,
Yıllarımı verdim umutsuz aşka,
Umarsız bekleyiş ölüm geliyor,
Senin sevgin inan inan bambaşka,
Gönlüm yalnız seninle olmak istiyor.
Ben hasretim sana sen orada bensiz,
Izdırap çekmesin,
İntihar etsin demişsin.
İyi ama sevgilim,
Zehir göndermemişsin...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!