Bir hüzün sarar içimi,
Böyle kasvetli havalarda,
Sevdiğim gelir aklıma,
Kim bilir ne yapıyordur,
Bensiz oralarda.
Evlenmiştir belki,
Ben hep sevgilerin ırgatı oldum,
Sevgiler belimi büktüde büktü,
Zalimin elinde oyuncak oldum,
Göz yaşım sel gibi aktı da aktı.
Güzel gözlerinin meftunu oldum,
Aramızda dağlar, Denizler olsa geçilir.
İnsanlar var aşılamayan,
İnsanlar var geçilemeyen.
Sen!
Beni Dünyaya bağlayan yegane köprüsün.
Sen!
Benim yaşamım,
İsyanla dolu.
Benim yaşamım,
Hüzünle iç içe.
Benim yaşamım,
Yalansız sade.
her gece her gündüz hep aynı yerde,
Beklerim yolunu geçersin diye,
Aşkımı sana söyleyemedim,
Belkide üzülür küsersin diye.
Ah bir söylesem bir anlatabilsem,
Ben umutsuzca çırpınırken,
Umutsuzluğun pençesinde,
Gözlerim bağlanmış, Ellerim bağlanmış,
Bir duvarın dibinde.
Ölümle randevuma gitmek için,
Sıramın gelmesini bekliyorum.
Gücümün son demini,
Son kulacımda kullanmışım.
Batmak üzereyim,
Karanlık suların derinliğine.
Bir el çekiyor beni,
İstemeden karanlıklar içine.
Olmazki
Sen öldün dedi bir ses!
Tıpkı ataların gibi.
Aman tanrım nasıl olur?
Benim daha çok işim var.
Önce evlenicem,
Çalsaydı zilin mutlu olurdum,
Açık mavi,
On haneli,
Zilli.
Durma öyle sessiz sedasız,
Durma,
Akşam olunca gün kararınca,
Yıldızlar semada çiçek açınca,
Ay dede çıkınca mehtap olunca,
Yalancı saltanatım başlar o zaman.
El ayak çekilir ses seda olmaz,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!