Bilirsin tesadüfen gördüm tanıdım seni
Tatlı dil gülen yüzle meftun eyledin beni
Bir dünya kurabilmek için sana yepyeni
Söz verdim, yemin ettim, tutacak dalın oldum.
İdeal'in uğruna özveriyle çalıştın
Onbir ayın sultanıdır ramazan
Dün aynıydı bugün aynı ramazan
Beş vakit namaza çağırır bizi
Doğumda ölümde okunan ezan
Dün çocuktum bilincinde değildim
Gel güzelim umutlarım yitmeden
Gel güzelim akıl baştan gitmeden
Bu zalım dert beni deli etmeden
Sabah vakti güneş gibi doğda gel
Sen orada ben burada kalmadan
Dut yemiş bülbülden çıkmaz ses seda
Akort bozulmuşdur bekleme eda
Gözlerine bakıp bakıp yutkunup
Söylenmiyen sözün adıdır Veda
Kalan prens'ise giden ecedir
Kar yağarken iz sürülmez bilesin
Yollarını kaybettirdin vefasız
Kalp ağlarken yaş görülmez silesin
Ayrılığın fark ettirdin vefasız
Yok olmayan hayalini cismini
Saatin ekranı üçü vuruyor
Nerdeyse birazdan sabah oluyor
Bir görsen halimi bana acırsın
Hayalin karşımda gülüp duruyor
Ağlama diyorsun ne yapacağım
Dur yolcu dur nere gidersin
Ne sebepten sılanı terk edersin
Söyle orda tek başına nidersin
Vazgeç yolcu vazgeç sen bu sevdadan
Bul kendine bir iş Anadoludan
Sarmış gönlünü bir almanya hevesi
Kar yağdı gönlüme ağardı saçım
Doymadım sevgiye vallahi açım
Güldüğüme bakma kan ağlar içim
Geri dön sevdiğim bekletme beni
Kötülerle ayni kefeye koyma
Kasırgalar kadar haşin ve soğuk
Bir rüzgar misali eserek gittin
Bir daha dönmemek senin emelin
Selamı sabahı keserek gittin
Bir gül idin kalpde açacak iken
Göze aldım ayrılığın riskini
Silmek için hayalimden cismini
Yırtıp attım bende olan resmini
Hayalin gözümde takılı kaldı
Ulaşılmaz sevdaların kadını




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!