Yıllar sonra sona yaklaşıldığında,
Bugünü geçmişte yaşarız, anılarda.
Çoğu kez pişmanlık duyarız,
Kendimizi suçlarız. Acımasızca.
Değişen bir şey olacakmış gibi,
Şimdi olsa demek geçer içimizden.
Sevginin yıllar sonra da olsa,
Sararmış bir yaprak misali,
Eriyip gittiğini görürsem eğer;
Ve o yaprağı, bir hazan mevsiminde,
Rüzgarın önünde sürüklenirken,
Beni senin gözünde güzel yapan,
Ben değilim; O senin güzelliğin.
Duygularındaki incelik ve içtenliğin.
Eğer gerçek bir güzel görmek istersen,
Başka yerde arama; o sensin.
Ben sadece senin bir sevdiğin,
Kuş kadar hafif uyandım bugün,
Kuş kadar özgür.
Kulaklarımda bir kaval sesi,
Uzaklardan geliyormuş gibi.
Yanık değil nağmeleri,
Aksine şakrak, biraz oynak.
Geceler, kapkara ve uzun,
Donmuş akreple yelkovan.
Sensizlikte, seninle yaşanan,
Geçmek bilmeyen bir zaman.
Karanlıkların ardından ortaya çıkan,
Bir ışıksın içimi aydınlatan,
Özlem doludur hep şarkılar,
Şiirler buram buram hasret kokar.
Nedeni sevgiliye susamışlıktır.
Mektuplarda hep yalnızlık vardır,
Satırlarında ağlamaklı yakarışlar.
Bir şey söylemek zorunda değilsin.
Yaşamımı zehir edip, karanlıklara gömebilirisin.
Boş bir sayfa gibi fırlatıp atabilirsin.
Çok acı sözlerle beni lanetleyebilirsin.
Anları yaşanmamış sayıp, anıları yok edebilirsin.
İstersen bir hançer alıp, yüreğime saplayabilirsin.
Yoruldum, yollarını gözlemekten.
Yelkovanla akrebin yarışından,
Geceyle gündüzün karışmasından,
Beklemekten yoruldum.
Her gün ölüp ölüp dirilmekten,
Çölde yolunu kaybetmiş mecnun misali
Savrulurken fırtınalar önünde.
Aşka susamışlığın ateşi ile yanmış,
Kum taneciklerini su sanıp, aldanmışım.
Güneşin yakıcı ışıklarıyla kavrulmuş,
Uzaklarda, çok uzaklarda,
Kuşların bile ulaşamayacağı,
Gecenin koyu karanlığında,
Seni düşledim yatağımda.
Yanımda olmanı isterdim.
Yastığımı paylaşmak.
hocam sizi tekrardan tebriketmek istiyorum bu siirinizde digerileri gb cok guzel saydilarimlaa