Bir nokta ki;
Buluşturur, kavuşturur,
Sahiplendirir, sevdirir,
Kendinde buldurur,
Anlaşılır kıldırır,
Huzur duydurur,
Kapanıverdi gözlerim,
Kapalı kapılar ardından,
Kıpırdamadı kirpiklerim,
Habersizce yarından.
Uzanıverdi uzuvlarım,
Kabalığım kabarmadan kapatmak kapıları
Daha fazla basmadan kırık dökük kalplere
Alıkoymak bakmaya kan fışkıran gözlere
Solumadan ciğerime nefret yüklü havayı
Kabalığım kabarmadan kapatmak kapıları
Seyrü süluk eder, cihanım benim
Daim önde gider, iç hanım benim
Dilim hepçe diler, samimiyetle
Nefsice geçmesin, bir anım benim
Her anımda bir halet saklı
Kimi temiz, kimi pasaklı
İnkişafı an meselesi
Kimi özgür, kimi yasaklı
Bir gün divane, bir gün uslu
Senden uzakta olmak var ya
İçime düşen ateşli bir kor
Bir kıvılcım bir ormanı yakar ya
O yangın misali bu ayrılık çok zor
Senden uzakta hayatım yarım
Hayatın, senin için değerli
Sen, senin için değerlisin
Sevdiklerin, senin için sevgili
Sen, sevildiklerin için sevgilisin
Yandıkların, senin için yandık
Loşta yolculuk
Akılda zahir düş
Sabahın hediyesi
Arz gününe gün
Serpilir esinti toprağa
Dışarıda yağmur yağıyor,
Yapraklar üstünde sesler.
O sesler öyle bir ses ki;
Aç kalmış ruhumu besler.
Yağmurun narin damlaları,
Dehşetlidir o dünya,
Ateşine dayanamazsın.
Görmek için bir rüya,
Uyursun uyanamazsın.
Sonsuz uyku bir anlıktır,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!